Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi Çarşamba günü Avrupa Birliği’nin üst düzey diplomatına açıklama yaptı. South China Morning Post (SCMP) gazetesinde yer alan habere göre açıklamada Pekin’in Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Rusya’nın kaybetmesini istemediğini, Rusya kaybettiği takdirde ABD’nin tüm odağının Pekin’e kaymasından endişe duyduğunu dile getirdi.
AB’nin Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas’a göre Wang’ın yorumu, Brüksel'de pek çok kişinin Pekin'in pozisyonu olduğuna inandığını ancak Çin'in kamuoyuna yaptığı açıklamalarla çeliştiğini gösteriyor.
“RUSYA’YI DESTEKLESEK SAVAŞ ÇOKTAN BİTERDİ”
Dışişleri Bakanlığı düzenli olarak Çin'in savaşta “taraf olmadığını” söylüyor. Konuyla ilgili bazı AB yetkilileri ise Wang'ın sözleri karşısında şaşırdığını ifade ediyor.
İddiaya göre Wang, Çin'in Rusya'yı savaşta maddi ya da askeri olarak desteklediği suçlamasını reddediyor ve böyle bir hamle yapılmış olsaydı çatışmanın çoktan sona ermiş olacağını savunuyor.
WASHİNGTON GÖZÜNÜ DOĞUYA ÇEVİREBİLİR
Wang'ın bazı AB yetkililerinin kendisine reelpolitik dersi verdiğini düşündüğü suçlamasını reddettiği söyleniyor. İki yetkiliye göre bu dersin bir kısmı Pekin'in Washington'un yakında tüm dikkatini doğuya çevireceğine olan inancına odaklanıyor.
ABD Başkanı Donald Trump defalarca Kiev'i terk etme tehdidinde bulundu. Avrupa'da zaman zaman ihtilaflar konusunda Rusya yanlısı bir tutum takındığı görüldü.
ABD Merkezli haber sitesi Politico'nun haberine göre Pazartesi günü Pentagon, ABD'nin stoklarının azaldığı endişesiyle Ukrayna'ya bazı hava savunma füzeleri ve diğer hassas mühimmat sevkiyatını durdurdu.
Üç yıldır devam eden çatışma, Pekin'i Rusya'ya çift kullanımlı ürünler tedarik etmekle uzun süredir eleştiren blok ve Çin arasındaki en büyük sürtüşme kaynaklarından biri olmaya devam ediyor.
Pekin bu suçlamayı redderken kendisini hem Moskova'yı hem de Kiev'i ortak olarak gören bir arabulucu olarak konumlandırıyor. Moskova ile yakın diplomatik ve ekonomik ilişkisi ise devam ediyor.
AB KARA LİSTEYE ALMAYA HAZIRLANIYOR
AB, 27 üye ülkenin nihai onayını bekleyen Moskova'ya yönelik 18. önlem paketinde, Rusya'ya yönelik yaptırımlarını ihlal ettikleri gerekçesiyle iki küçük Çin bankasını kara listeye almaya hazırlanıyor. Bu noktada Wang, kredi verenlerin nihai olarak listeye alınması halinde misilleme yapacağına dair birçok kez söz verdi.
Yakın zamanda taraflar arasında Çin'in nadir toprak elementleri ve mıknatıs ihracatına getirdiği ve bazı Avrupalı şirketlerin üretim hatlarını durdurmasına neden olan kısıtlamalar sebebiyle tansiyon yükseldi.
Avrupa bloğu büyük oranda Çin'in tedarik gücüne bağımlı ve bu tedarik olmadan uçaklardan gelişmiş silahlara, arabalardan buzdolaplarına kadar hiçbir şey üretemiyor.
Brüksel'deki görüşe göre bu görüşme, 24 ve 25 Temmuz'da Pekin ve Anhui eyaletinde yapılacak zirve için iyiye işaret değil. Somut çıktılar için asıl umut iklim cephesinde.
ALMANYA İLE GÖRÜŞTÜ SIRA FRANSA’DA
Wang Çarşamba günü erken saatlerde Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi. AB kaynakları iki başkanın tüm önemli konularda birbirleriyle ve Kallas'la “aynı fikirde” olduklarını söyledi.
Bakan Wang, Brüksel'den Berlin'e geçerek Almanya'nın yeni Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile ilk görüşmesini gerçekleştirdi. Haftanın ilerleyen günlerinde ise Paris'te Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile görüşecek.
TARAFLAR GÖRÜŞMEYİ FARKLI YORUMLUYOR
Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada “Çin ve AB arasında temel bir çıkar çatışması yoktur ve geniş çaplı ortak çıkarlara sahiptirler” denildi.
Aynı açıklamada “Avrupa şu anda çeşitli zorluklarla karşı karşıyadır, ancak bunların hiçbiri geçmişte, günümüzde ve gelecekte Çin'den kaynaklanmamıştır. İki taraf birbirlerine saygı duymalı, birbirlerinden bir şeyler öğrenmeli, birlikte gelişmeli ve ilerlemeli ve insan uygarlığına yeni katkılarda bulunmalıdır.” ifadesi geçti.