Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklama yaptı. Erdoğan'ın açıklamalarının öne çıkanlar şöyle:
"Milletimiz kendine yakışır şekilde hamdolsun bu bayramda da mazlumları unutmamış, paylaşmanın bereketine inanarak kardeşlik görevini ifa etmenin gayreti içinde olmuştur.
Trafik kazaları sebebiyle hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil diliyorum.
Savunma sanayiine verdiğimiz değerin karşılığını yavaş yavaş görüyoruz. İki sene önce tanıtımını yaptığımızda birilerinin kalorifer peteği diye akıllarınca dalga geçtiği KAAN projesinde çok önemli bir anlaşmaya imza attık. İlk etapta 48 adet KAAN'ın Endonezya'ya satışında mutabakat kalındı. 15 milyar dolarlık bu tarihi anlaşmanın da hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Rusya-Ukrayna savaşı ağır sonuçlarıyla sürüyor. Pakistan-Hindistan arasındaki gerilim potansiyel tehlike vasfını koruyor. İsrail'in Gazze'de tüm dünyanın gözleri önünde işlediği soykırımla Lübnan ve Suriye'de işlediği pervasızlıklar yüreğimizi kanatıyor. Aynı İsrail, şimdi komşumuz İran'a saldırı başlattı. Saldırının aslında çok kapsamlı ve sinsi amaçları olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Biz, en başından beri İran'ın nükleer programıyla ilgili tartışmaların müzakere masasında yürütülmesi gerektiğini savunduk, bugün de aynı noktadayız. Cuma gününden beri gereken şahsen biz, gerek dışişleri bakanımız, yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Birçok liderle görüşmem oldu. İsrail'in saldırganlığına dikkat çektik. Sorunun çözümünün diplomasi ve diyalogla mümkün olduğunu ifade ettik. Türkiye olarak, üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu açık açık aktardık.
Masada çözülebilecek meseleleri silahla, yıkımla, kanla, kaosla, sivil-asker ayrımı yapmadan önüne gelen her şeyi bombalamayla halletmeye çalışmanın ileride nelere yol açacağını kimse tahmin edemez. Tarih, bu tür şımarıklıkların beklenmedik sonuçlarıyla doludur. Biz, ibret alınması temennimizi ısrarla dile getirmeye devam edeceğiz. Batının sınırsız desteğiyle İran'a saldıran, Gazze'yi yerle bir eden İsrail aslında ne yaptığının farkında değil. Belki ileride yaptığı hatanın farkına varacak ama korkarız o vakit iş işten çoktan geçmiş olacak. Unutulmamalıdır ki bu kadim coğrafyada hiçbir ülke kendi sınırlarından ve yönetiminden ibaret değildir. Binlerce yıllık derin ilişkiler sebebiyle bölgedeki her hadise tüm toplumları yakından ilgilendirir, etkiler. Nitekim Filistin halkına ve topraklarına saldırmak sadece oradaki birkaç milyon insanla sınırlı bir hadise değildir. Yine İran topraklarına ve halkına saldırmak da sadece İran devletini ilgilendiren bir vaka da değildir.
İSRAİL'E UYARI: SONU DERİN PİŞMANLIK
Türkiye mevzubahis olduğunda kıtaları aşan bir etki gücünden söz etmek mümkündür. Bölgemizde bu hakikatler gözetilmeden atılan her adım ileride yaşanacak başka felaketlere davetiye çıkartır. Bu felaketler de genellikle zalimlerin bertaraf olmasıyla sonuçlanır. Dolayısıyla İsrail yaptığı her zulümle adım adım kendi varlığını ve toplumunun geleceğini riske etmektedir. Zulümle abad olunmaz. Zulmün sonu derin bir pişmanlıktır. Biz, Türkiye ve Türk Milleti olarak medeniyet mirasımızın bize vaz ettiği ahlak, vicdan, hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde önce kendi vatandaşımızı, onunla birlikte dost ve kardeş toplumları, en nihayetinde de tüm insanlığı kucaklamak için samimi bir gayret içindeyiz.
"TOPRAĞIN ÜSTÜNDE ONURSUZ YAŞAMAKTANSA TOPRAĞIN ALTINDA ŞEREFLİ YATMAYI YEĞLERİZ"
Şayet siyasi, sosyal, ekonomik, askeri olarak güçlü değilseniz kendinize yeterli değilseniz, caydırıcılık seviyesine ulaşamamışsanız işiniz çok zor. Her an kendini sizden daha güçlü gören birisi tepenize yumruğunu indirebilir, haraca bağlayabilir, zelil bir duruma düşürebilir. Millet olarak biz böyle bir utançla yaşamaktansa ölmeyi tercih edecek karaktere sahibiz. Daha önce de söyledim toprağın üstünde onursuzca yaşamaktansa toprağın altında şereflice yatmayı yeğleriz. Elbette bu duruma düşmemek, kimilerinin yaptığı gibi lafla, edebiyatla olmuyor. Bunun için çalışacaksınız, geliştireceksiniz, üreteceksiniz, ter dökeceksiniz. Rüştünüzü tüm dünyaya ispat edeceksiniz.
Zahmet olmadan rahmet olmaz derler. Devlet ve millet olarak bazı sıkıntıları çekecek, bazı fedakarlıkları yapacağız ki hedefimize ulaşabilelim.
Kimsenin şüphesi olmasın, iktidarımız ve ittifakımız bölgemizin içinde bulunduğu bu sancılı dönemde Türkiye'nin istiklal ve istikbalinin temeli ve teminatıdır. 86 milyonun emaneti ehil ellerde güvendedir. Bugüne kadar nice badirenin üstesinden nasıl alnımızın akıyla geldiysek bölgemizdeki krizlerin menfi etkilerinden de ülkemizi uzakta tutacağız. Sokak ve gerilim siyasetiyle içi boş hamasi söylemlerle zaafa uğratılması, bu ülkede kimsenin hayrına değildir. Muhalefetin tribünlere oynama uğruna Rusya-Ukrayna savaşının başlarında yaptıkları yanlışa tekrar düşmemelerini temenni ediyoruz.
Birileri gibi ateşe benzin dökmenin değil, daha fazla büyümeden bir an önce yangını söndürmenin derdindeyiz. Amacımız bölgemizde istikrar ve güven ortamının çok güçlü biçimde tesis edilmesidir. Şu hususa herkesin dikkat etmesi gerektiğine inanıyorum: Biz, millet olarak tarih boyunca metanetimizi, asaletimizi, dayanışmamızı muhafaza ederek önümüze konan engelleri teker teker aştık. Bekamıza yönelik saldırıları bu şekilde püskürttük. Üzerimize oynanan oyunları bu şekilde bozduk. Karanlık tünellerden yine bu şekilde aydınlığa çıktık. Bugün de Türkiye'nin en büyük ihtiyacı kardeşlik siyasetidir. Birbirimize inanarak, güzel yarınlara inşallah hep beraber varacağız.
DEPREM BÖLGESİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR
201 bin konutumuzun anahtarını hak sahiplerine teslim ettik. Cuma günü Kahramanmaraş'ta 250 bininci afet konutunun anahtarını depremzede kardeşlerimize teslim edeceğiz."