Gazze Şeridi'nde 21 aydır katliamlarını sürdüren İsrail ordusunda, yıl başından bu yana 18 askerin intihar ettiği, bu oranda son iki yılın aynı dönemine oranla ciddi artış olduğu belirtildi.
YIL BAŞINDAN BU YANA 18 İSRAİL ASKERİ İNTİHAR ETTİ
İsrail Ordu Radyosu’nun ordu verilerini yayımladığı haberinde, İsrail ordusunun intihar vakalarına ilişkin şeffaf davranmaktan kaçındığı vurgulandı.
Bu yılın ilk 6 ayında 15 İsrail askerinin yaşamına son verdiği, yalnızca temmuz ayında 3 askerin intihar etmesiyle birlikte bu yıl intihar eden asker sayısının 18’e çıktığı kaydedildi.
Bu sayı, geçen iki yılın ilk 6 ayına oranla İsrail ordusu içinde yaşanan intihar vakalarında keskin bir artışa işaret etti.
Gazze Şeridi’ne saldırıların başladığı 2023'ün ilk yarısında 11 asker, bir sonraki yılın ilk 6 ayındaysa 9 İsrail askerinin intihar ettiği hatırlatıldı.
İSRAİL ORDUSU, İNTİHARLARI SAKLAMA ÇABASINDA
İsrail basınına yansıyan intihar vakalarına ilişkin haberler büyük yankı uyandırmaya devam ederken ordu yetkilileri, giderek artan intiharlara ilişkin açıklama yapmaktan kaçınıyor.
İsrail ordusu, askerlerin bozulan ruh sağlığına ilişkin psikolojik destek programı başlatmıştı.
Bu kapsamda, İsrailli Duygusal İlk Yardım Servisi'nden (ERAN) yapılan açıklamada, haziran ayında 6 binden fazla İsrail askerinin, psikolojik destek için başvuruda bulunduğu ifade edilmişti.
İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, dün düzenlediği basın toplantısında, ordudaki intihar vakalarına ilişkin soruya, olayları inceledikleri ve araştırdıkları şeklinde cevap vermişti.
Sözcü, 2025 yılına ait intihar sayılarını açıklamaktan ise kaçınmıştı.
İSRAİLLİ VEKİLLER, ORDUDA ARTAN İNTİHAR VAKALARINA İLİŞKİN ACİL GÖRÜŞME TALEP ETMİŞTİ
İsrailli milletvekilleri, orduda ciddi şekilde artan intihar vakalarına dair Meclis Dışişleri ve Savunma Komitesi Başkanı Yuli Edelstein'den acil toplantı talep etmişti.
Milletvekili Merav Michaeli'nin başını çektiği 9 Meclis üyesi, ordunun, intihar verilerini paylaşmayı reddetmesi nedeniyle Edelstein'e acil toplantı çağrısı içeren bir mektup yazmıştı.
İsrailli vekiller, Gazze'ye saldırıların başladığı 7 Ekim 2023'ten itibaren yedek askerler dahil ordudaki intihar sayılarında "keskin ve alarm düzeyinde bir artış yaşandığını", 2023 yıllında 17, 2024 yılında ise 21 İsrail askerinin intihar ettiğine dikkati çekmişti.
İSRAİL'İN GAZZE'DE DÜZENLEDİĞİ SON SALDIRILARDA 26 FİLİSTİNLİ HAYATINI KAYBETTİ
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nde yerinden edilenlerin sığındığı çadırlara ve evlere düzenlediği saldırılarda, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 26 Filistinli yaşamını yitirdi, onlarca kişi yaralandı.
Hastane kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusunun sabahın erken saatlerinde güneydeki Han Yunus bölgesinde gerçekleştirdiği saldırılarda, yerinden edilen sivillerin sığındığı çadırları ve bir evi hedef aldı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yardım dağıtım merkezi yakınında ateş açtığı Filistinlilerden 6'sı yaşamını yitirdi.
Gazze kentinin doğusundaki Tuffah Mahallesinde sivillerin bulunduğu bir alanın hedef alındığı saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybetti.
Çok sayıda sivilin yaşadığı bir eve düzenlenen saldırıda en az 5 kişi öldü, 10 kişi yaralandı. Evin enkazında kalanların olduğu belirtildi.
Han Yunus kentinin batısı bölgesinde de İsrail'in insansız hava aracıyla (İHA) çadırları hedef alan saldırısında, bir kadın ve çocuğu hayatını kaybederken, en az 9 kişi yaralandı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Mevasi bölgesinde yerinden edilenlerin sığındığı çadırlara gerçekleştirdiği saldırılarda da 5 kişi öldü, 15 kişi yaralandı.
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yer alan Cibaliya bölgesinde ise İsrail'in bir evi bombalaması sonucu 5 kişinin yaşamını yitirdiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin birçok bölgesini havadan ve karadan düzenlediği saldırılarla hedef almaya devam ediyor.
İSRAİL'İN SOYKIRIMINI SÜRDÜRDÜĞÜ GAZZE'DE HAYATINI KAYBEDENLERE DE "RAHAT" YOK
İsrail, soykırımını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde, Filistinlilerin hayatını kaybeden yakınlarına son görevlerini yerine getirmesine de engel oluyor.
Filistinliler sevdiklerini hastane bahçeleri, parklar ve mezarlığa dönüştürülen yol kenarlarında son yolculuğuna uğurluyor.
Gazzeliler mezarlıkların dolu olmasının yanı sıra bir kısmı da İsrail ordusunun işgal ettiği bölgelerde kaldığı için kabristanlara erişim sağlayamıyor.
Abdulkerim Alliva da Gazze'de İsrail saldırılarında sevdiklerini yitiren yüz binlerce Filistinliden biri.
İsrail saldırısında 2 oğlunu kaybeden Alliva, Gazze kentindeki El-Ehli Baptist Hastanesinin avlusunda cenaze merasimi olmadan, ambulans seslerinin ortasında hastane personeli ve çevredekilerin katılımıyla tek mezarda toprağa verdi.
Alliva, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Oğullarım Muhammed ve Fadi'yi hastane bahçesindeki aynı mezara gömdüm, başka seçeneğim yoktu, mezarlıklar ya dolu ya da yıkılmıştı ve saldırılar altında zamanımız yoktu." dedi.
MEZAR YERİ SIKINTISI VE TOPLU MEZAR ÇÖZÜMÜ
Acılı baba, "Birkaç mezarlığa gittim ve tamamen dolu olduklarını gördüm, yer bulamadım. Bu yüzden onları daha sonra uygun bir mezara taşıma ümidiyle şimdilik buraya defnettim." diye konuştu.
Alliva, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 58 bini aştığı Gazze'de birçok ailenin, sevdiklerini eski mezarları açarak veya tek mezara birden fazla cenaze koyarak defnettiğini belirtti.
"BİR MEZARA 6 CENAZE GÖMER HALE GELDİK"
Gazze'deki Vakıflar Bakanlığı'nda mezarlardan sorumlu Halid Nasrullah da "Başta Gazze'nin kuzey bölgeleri olmak üzere tüm mezarlıklar doldu veya hedef alındı. Bazıları da (İsrail'in işgal ettiği) kapalı askeri bölgeler içinde kaldı." dedi.
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana 40'tan fazla mezarlığı tamamen ya da kısmen yıktığını aktaran Nasrullah, Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ta 14 dönümlük bir araziyi alternatif bir mezarlık alanı olarak hazırlamaya başladıklarını ancak bunun "artan ihtiyacı karşılamak için yeterli olmadığını" ifade etti.
Nasrullah, "Bir mezara altı cenaze gömer hale geldik. Bazı insanlar akrabalarının mezarlarını yeniden açıyor veya eski, onarılmış mezarları yüksek fiyatlarla satın alıyor." diye konuştu.
GAZZE'DE SADECE HAYATTA KALANLARA DEĞİL YAŞAMINI YİTİRENLERE DE "RAHAT" YOK
Gazze kentinde bir mezarlıkta 20 yılı aşkın süredir gönüllü çalışan Cemil Ebu Sekran, "Eskiden şehitleri onurlu bir şekilde gömüyorduk ama şimdi onları gruplar halinde gömmek zorunda kalıyoruz. Çimento veya mermer yok; taş ve tahta kullanıyoruz, elimizden gelen saygıyı göstermeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Sekran, Gazze'nin bazı bölgelerinde insanların yakınlarını geçici olarak kendi arazilerine hatta evlerinin avlularına gömmeye başladığını aktardı.
Gazze Şeridi'nde hayatta kalanlar İsrail saldırıları ve ablukası altında yaşam mücadelesi verirken, ölenler için ise mezarlık, kefen, yıkama gibi konular sıkıntı teşkil ediyor.
Bölgede daha önce ücretsiz cenaze hizmeti veren yardım kuruluşları, temizlik ve cenaze malzemelerinin tükenmesi sebebiyle yardım çağrısı yapıyor.
Bu konuda çalışmalar yürüten "Kataran" adlı yardım kuruluşu, "ertelenemez bir insani görevi yerine getirmek için temel malzemelerde yaşanan ciddi eksiklik sebebiyle cenaze işlemlerinin tamamen durması riskiyle" karşı karşıya kaldıklarını açıkladı.
"MEZARLIKLAR ASKERİ BÖLGELERE DÖNÜŞTÜ"
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’ta Filistinlilerin yaşadığı trajedi, İsrail ordusunun kentin büyük bir kısmını işgal ederek, mezarlıkları kapatması nedeniyle ikiye katlandı. Bölgedeki Nasır Hastanesi morgu, defin imkanı olmayan onlarca cenazenin bekletildiği bir yere dönüştü.
Gassal Tafiş Ebu Hattab, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Mezarlıklar askeri bölgelere dönüştü. Bir mezarlıkta defin yapmayı denedik ama İsrail ordusu üzerimize ateş açtı." dedi.
İnsanların defin sorunları nedeniyle teslim aldıkları cenazeleri geri getirdiği ya da yakınlarının naaşlarını teslim almayı reddettiğini kaydeden Ebu Hattab, "Belki de cenazeleri topluca hastane avlusuna gömmek zorunda kalacağız." diye konuştu.
Oğlunun naaşının bulunduğu morgun yanında bekleyen Heba Bereke de "Onu gömmek için bir yer arıyoruz çünkü burada defnetmek imkansız. Onun naaşına az da olsa saygı göstermek istiyorum." ifadesini kullandı.
Kardeşini kaybeden Muti Hassan ise "Kardeşimi gömmeye çalışırken üzerimize ateş açıldı. Güvenli hiçbir yer yok, yakıt sorunu ve yüksek fiyatlar nedeniyle ulaşım da imkansız." dedi.
İsrail ordusunun yoğun tahliye emirleri arasında Filistinliler, Han Yunus’un batısındaki Mevasi gibi bölgelere göç etmek zorunda bırakılıyor. Bu bölgeler artık çok kalabalık ve yaşamın asgari koşullarından bile yoksun.
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü (Euro-Med) tarafından 8 Temmuz'da yapılan açıklamada İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere, onları 55 kilometrekareyi geçmeyen – yani Gazze Şeridi’nin yüzde 15’inden az- bir alanda yaşamaya zorlayan, sıkı askeri denetim altındaki büyük bir toplama kampında tutulan mahkumlar gibi davrandığını belirtti.
Bu bölgedeki nüfus yoğunluğunun benzeri görülmemiş olduğuna işaret edilen açıklamada, "Halkın bombardıman, açlık ve hastalık arasında sıkıştırılması, yıkılmış evlerine dönmelerinin ya da yakınlarında kalmalarının engellenmesi, Gazze’de yaşananların sadece geçici bir zorunlu göç değil, önceden planlanmış kalıcı bir zorla yerinden etme politikası olduğunun açık göstergesidir." değerlendirmesinde bulunuldu.
Euro-Med'in verilerine göre, İsrail Gazze Şeridi’ndeki evlerin yüzde 92’sinden fazlasını yok etti; okulların yüzde 80’inden fazlasına ve hastanelerin yüzde 90’ına tam veya ağır kısmi hasar verdi.