Tatar, Hristodulidis’in Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la New York’ta gerçekleştirdiğini söylediği görüşmeye ilişkin ifadelerini tebessümle takip ettiklerini belirtti.
“Bahsekonu temas, 16-17 Temmuz tarihlerinde New York’ta gerçekleştirilen 5+1 formatındaki gayriresmi zirve sırasında, herkesin gözü önünde yemek masasının kenarında gerçekleşmiştir.”
“Tutarsız ve Çelişkili Bir Yaklaşım”
Tatar, Hristodulidis’in hem Türkiye’yi suçlayıcı söylemler kullanıp hem de Dışişleri Bakanı ile yaptığı kısa bir teması diplomatik kazanım gibi sunmasını, “tutarsız bir yaklaşımın en güzel örneği” olarak nitelendirdi.
“Bu çelişkili duruşta sadece tecrübesizlik yoktur. Aynı zamanda gerginlikten ve kutuplaşmadan siyasi fayda elde etme gayreti de vardır.”
“Maraş Konusundaki Pozisyonumuz Nette”
Tatar, Maraş konusunda KKTC’nin duruşunun net olduğunu vurguladı. Atılan adımların halkın iradesiyle şekillendiğini ve eski sakinlerin mülkiyet haklarına saygı gösterildiğini belirtti.
“Taşınmaz Mal Komisyonu bu çerçevede etkin biçimde görev yapmakta, bireysel başvuru hakkı açık tutulmaktadır.”
“Siyasi Zemine Çekme Çabası”
Rum liderin, Maraş konusunu siyasi zemine çekmeye çalıştığını kaydeden Tatar, Hristodulidis’in Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuruları engelleme amacı güttüğünü ifade etti.
“İç kamuoyundaki baskılar karşısında umut bağladığı yöntem, yeniden gerginlik yaratmak ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine etki etmeye çalışmaktır.”
“Türkiye’nin Desteği Kararlıdır”
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türk halkının iradesine ve meşru duruşuna kararlılıkla destek verdiğini vurguladı.
“Maraş açılımı da bu zeminde atılmış ortak bir adımdır. Uluslararası hukuka, hakkaniyete ve barışçıl çözüm anlayışına uygun şekilde ilerleyen bu sürecin farklı yöne çekilmeye çalışılması kabul edilemez.”
“İşbirliği Kavramından Kaçınılıyor”
Rum liderliğinin halen işbirliği kavramını dile getirmekten kaçındığını belirten Tatar, bu anlayışın gerçekle yüzleşmesi gerektiğini kaydetti.
“Bu anlayışın artık gerçekle yüzleşmesi ve Halkımızın iradesine saygı duymayı öğrenmesi gerekmektedir.”
“Kıbrıs Türk Halkı Kararını Vermiştir”
Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, topraklarındaki varlığını ve geleceğini koruma iradesini net biçimde ortaya koyduğunu ifade etti.
“Sağdan da soldan da yükselen ortak ses, halkımızın geleceğine birlikte sahip çıkma arzusunun göstergesidir.”
“Uluslararası Topluma Çağrı”
Uluslararası topluma da çağrıda bulunan Tatar, tüketilmiş modeller yerine iki devletin eşit haklarla geleceğe yürümesi gerektiğini belirtti.
“Bu yol, egemen eşitliğe ve eşit uluslararası statüye dayanan, halk iradesini esas alan bir yoldur.”
“Gerçek Diyalog Saygılı Dille Başlar”
Cumhurbaşkanı Tatar, Rum lider Hristodulidis’e doğrudan mesaj verdi. Saygılı ve yapıcı bir iletişim dilinin şart olduğunu ifade eden Tatar, çözüm için KKTC’nin yok sayılamayacağını vurguladı.
“Kıbrıs Türk Halkını yok sayarak, KKTC’yi yok sayarak hiç bir çözüme ulaşamaz. Sürekli olarak karşı tarafı sözde küçümsemeye, dışlamaya, düşmanlaştırmaya çalışarak da gerçek bir diyalog zemini kuramaz.”