Genel olarak İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in kıdemli danışmanı Ali Şamhani’nin oğlu Muhammed Hüseyin Şamhani’nin deniz taşımacılığı faaliyetlerini hedef alan yaptırımlar, 2018’den bu yana İran’a yönelik en önemli yaptırım hamlesi olarak nitelendirildi.
"BU AĞ, ON MİLYARLARCA DOLAR KAR ELDE ETMEKTEDİR"
ABD Hazine Bakanlığı, İran’ın ham petrol ihracatının önemli bir bölümünü kontrol eden Şamhani’nin petrol tankerleri, kargo gemileri ve paravan şirket ağını hedef alan yaptırımlara ilişkin açıklamasında, "Bu ağ, İran ve Rusya’dan petrol ve petrol ürünlerinin yanı sıra, diğer yükleri de dünya çapındaki alıcılara taşıyarak on milyarlarca dolar kar elde etmektedir" ifadelerine yer verdi.
Hazine Bakanı Scott Bessent, konuya ilişkin açıklamasında, "Şamhani ailesinin denizcilik imparatorluğu, İran rejiminin elitlerinin devasa servet oluşturmak ve rejimin tehlikeli eylemlerini finanse etmek için makamlarını nasıl kullandıklarını gözler önüne seriyor" dedi.
"BUGÜN AÇIKLANAN 115'TEN FAZLA YAPTIRIM EN BÜYÜK ADIMDIR"
Açıklamasında Bessent, "Bugün açıklanan 115’ten fazla yaptırım, Trump yönetiminin İran’a azami baskı uygulama politikasını başlatmasından bu yana atılan en büyük adımdır. Bu eylemler, Tahran’ın ABD’nin güvenliğini tehdit ettiği bir ortamda rejim elitlerini hedef alarak ABD’nin çıkarlarına öncelik vermektedir" dedi.
"ŞAMHANİ'NİN REJİM İÇİNDEKİ AYRICALIKLI KONUMU BÜYÜK BİR SERVET OLUŞTURMASINI SAĞLADI"
Hazine Bakan Yardımcısı Michael Faulkender ise yaptırım listesine yapılan eklemelerin "İran rejiminin kalbindeki derin yolsuzluğu gözler önüne serdiğini" söyledi. Gazetecilere yaptığı açıklamada Faulkender, "Hüseyin Şamhani’nin rejim içindeki ayrıcalıklı konumu, İran halkının aleyhine olacak şekilde yasa dışı yollarla büyük bir servet oluşturmasını sağladı" dedi.
İsmini vermek istemeyen bir Hazine Bakanlığı yetkilisi ise yaptırımların küresel petrol piyasasında kalıcı bir aksaklığa yol açmayacağını zira yaptırımların İran’ın yasa dışı petrol kaçakçılığını hedef aldığını ve bu kaçakçılığın büyük bir kısmının Çin’e gittiğini söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ocak ayında göreve gelişinden bu yana ABD, 500’den fazla İranlı ve İran bağlantılı kişi, kurum ve gemiye yaptırım uyguladı. Trump, 4 Şubat’ta İran üzerindeki ekonomik baskıyı artırma ve İran’ın petrol ihracatını sıfıra indirmeyi amaçlayan bir başkanlık kararnamesi imzalamıştı.
Washington ve Tahran, nisan ve mayıs aylarında İran’ın nükleer programını sınırlandırması karşılığında yaptırımların hafifletilmesini hedefleyen beş tur görüşme gerçekleştirmişti. Müzakerelerin ardından İran’ın ABD’nin teklifini reddetmesi ve İran’ın gelişmiş bir nükleer silah programı planladığına ilişkin istihbarat raporlarının ardından ABD, geçtiğimiz ay İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenlemişti.
ABD Başkanı Trump, pazartesi günü yaptığı açıklamada İran’ın nükleer programına geri dönmesi halinde yeni saldırılara onay vereceğini açıklamıştı.