'Uyuşturucu' soruşturması kapsamında 24 Aralık 2025 tarihinde gözaltına alınan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran, adliyeye sevk edildi.
Saran, pazartesi ve perşembe günleri "imza atma" şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı.
Bu bağlamda vatandaşlar, "Adli kontrol nedir, ne anlama gelmektedir?" sorularına yanıt arıyor.
ADLİ KONTROL NEDİR?
Adli kontrol, ceza yargılamasında şüpheli ya da sanığın tutuklanmak yerine, yurt dışıa çıkış yasağı gibi belirli önlemlerle denetlenerek serbest bırakılmasıdır.
Türkiye’de Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109. maddesine göre adlî kontrol, şüphelinin veya sanığın tutuklanmak yerine belirli yükümlülüklere tabi tutulması anlamına gelmektedir. Bu yükümlülükler şunları içerir:
Yurt dışına çıkış yasağı.
Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen sürelerde düzenli olarak başvurma zorunluluğu.
Hâkimin belirlediği kişi veya mercilerin çağrılarına uymak ve meslekî uğraş veya eğitimle ilgili kontrol tedbirlerine riayet etmek.
Taşıtları kullanamamak veya bazı araçları kullanamamak; gerektiğinde sürücü belgesini makbuz karşılığı teslim etmek.
Uyuşturucu, uyarıcı veya alkol bağımlılığından kurtulmak için hastaneye yatmak dahil tedavi ve muayene tedbirlerini kabul etmek.
Şüphelinin mali durumuna göre, hâkim tarafından belirlenecek güvence miktarını ödemek.
Silah bulundurmamak veya taşımamak; gerektiğinde silahları adlî emanete teslim etmek.
Suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere hâkim tarafından belirlenen miktarda aynî veya kişisel güvence sağlamak.
Aile yükümlülüklerini yerine getirmek ve mahkûm olduğu nafakayı düzenli ödeyeceğine dair güvence vermek.
Konutunu veya belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek.
Hâkim tarafından yasaklanan yerlere veya bölgelere gitmemek.
"ADLİ KONTROL ŞARTI İLE SERBEST KALMAK" NE DEMEK?
Adli kontrol, hakkında suç isnadı bulunan kişinin cezaevine konulması yerine, toplum içinde yaşamını sürdürürken bazı hukuki yükümlülükler altına alınması anlamına gelir. Bu uygulama, yargılamanın sağlıklı yürütülmesini sağlarken kişi özgürlüğünün gereksiz yere kısıtlanmasını önlemeyi hedefler.
Ceza yargılamasında esas olan bireyin özgür olmasıdır ve bu nedenle tutuklama, hakimler tarafından istisnai bir tedbir olarak değerlendirilir. Şüphelinin kaçma riski ya da delillere müdahale etme ihtimali bulunmakla birlikte, bu risklerin daha hafif önlemlerle kontrol altına alınabileceği kanaatine varılırsa, tutuklama yerine adli kontrol tedbiri uygulanır.