Türkiye bir kez daha deprem gerçeğiyle yüzleşti. Pazar günü akşam saatlerinde Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde yaşanan 6.1 büyüklüğündeki deprem sonrası bölgede 786 artçı deprem kaydedildi. Sallantılar devam ederken uzmanlardan da peş peşe yorumlar geldi.
Konuyla ilgili A Haber'e açıklamalarda bulunan Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Türkiye’nin bütünüyle deprem riski taşıyan bir coğrafyada yer aldığına dikkat çekti. Ersoy, bu sarsıntının görünür olmayan, haritalarda işaretlenmemiş bir fay zonu üzerinde gerçekleşmiş olabileceğini söyledi.
FAY HATTI KISA, ETKİLERİ GENİŞ
Depremin, yaklaşık 15 kilometrelik bir fay hattı boyunca geliştiğini belirten Prof. Dr. Ersoy, Sındırgı’yı Simav’a bağlayan Simav Fayı'nın tarih boyunca büyük depremler ürettiğine dikkat çekti. Ancak mevcut fay uzunluğuna göre, bu bölgede 6.1’in üzerinde bir deprem beklenmediğini belirtti.
ARTÇILARIN YÖNÜ ŞAŞIRTTI
Deprem sonrası yaşanan artçı sarsıntılar da dikkat çekti. Normal şartlarda ana depremin merkez fay hattı üzerinde artçıların yoğunlaşması beklenirken, bu kez artçılar güneye doğru yayıldı. Bu durumun, depremin bilinmeyen veya yüzeylenmemiş bir fay üzerinde meydana gelmiş olabileceğini düşündürdüğünü dile getiren Ersoy, benzer bir durumu 1992 Erzincan depreminde de gözlemlediklerini ifade etti.
Ersoy, "Yüzeylenmeyen faylar, yeryüzünde belirgin kırıklar bırakmaz ve haritalarda görülmez. Bu nedenle deprem sonrası saha çalışmalarında görünür bir fay izine rastlanamayabilir" dedi.
Manisa'da deprem sonrası hasarlı camide inceleme yapan bir kişi öldü
Balıkesir depremi sonrası uzmandan korkutan uyarı! Başka şehre dikkat çekti
"TÜRKİYE'NİN TAMAMI DEPREM RİSKİ ALTINDA"
Türkiye'nin yüzde 92'sinin deprem bölgesi olduğu belirtiliyor ancak Ersoy'a göre bu doğru değil. Ersoy, "Türkiye'nin yüzde yüzü deprem bölgesi" dedi.
Ersoy, konuya ilişkin konuşmasına devam ederek şu ifadeleri kullandı:
"Bir yerleşim yerinin depremden etkilenmesi için altından fay geçmesi gerekmiyor. Zemin kötüyse, çok uzaktaki bir deprem bile yapılarınızda hasara yol açabilir.Bunu aklımızdan çıkarmamalıyız; çünkü biz bir deprem kuşağında yaşıyoruz. Zaman zaman bu depremler olacak. Kimi zaman şiddetli, kimi zaman hafif.Bu deprem şiddetli değildi, bu nedenle binalara ciddi zarar vermesi beklenmez."DEPREMİ BUNDAN SORUMLU TUTMAK YANLIŞ"
6.1 büyüklüğündeki bir depremde binaların zarar görmesi beklenmez. Dünkü depremde 10 bina yıkıldı, ancak bunlar metruk binalardı. Asıl sorulması gereken, bu metruk binaların neden hâlâ ayakta olduğu. Yıkılması gereken binalar, zamanında kaldırılmalıydı. Depremi bundan sorumlu tutmak yanlış; asıl sorumluluk insana aittir.
Bir binanın yıkılması kolay değildir. Biraz mühendislik görmüş binalarda, hasar olsa bile içeriden çıkabilirsiniz; üzerinize çökmez. Köy evi bile olsa belirli kriterlere uymalı. Dolayısıyla bu büyüklükteki bir depremde 'Deprem oldu, ev yıkıldı' demek doğru değildir. Bunlar insani hatalar. Biz, en az 6.5 büyüklüğündeki depremlere kadar hasar görmeyecek yapılar inşa etmek zorundayız."
6.1'lik depremin ardından Eskişehir'de dev obruk! Sesler gelmeye başladı