Pakistan Ordusu Halkla İlişkiler Birimi (ISPR) Genel Müdürü Korgeneral Ahmed Şerif Chaudhry, Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna verdiği demeçte, İsrail ve ABD'nin İran'a yönelik saldırılarının yanı sıra Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilime ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Pakistan ve İran'ın din kardeşi ve komşu olduğunu söyleyen Chaudhry, Pakistan'ın son çatışmalarda İran'a gösterdiği desteğin Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nda ve uluslararası hukukta belirlenen ilkelere dayalı olduğunu dile getirdi. Chaudhry, ordunun, "Pakistan'ın sıradaki hedef olabileceğine" yönelik herhangi bir endişesi olmadığını kaydederek, "Biz tanınan bir nükleer gücüz. Dünyanın bilinen bir nükleer güçle ters düşme ya da buna teşebbüs etme deneyimi yok." dedi. Buna teşebbüs edilmesi halinde "felaket sonuçların doğacağını" söyleyen Chaudhry, "dünyanın bunun altından kalkamayacağını" ifade etti.
HİNDİSTAN'LA GERİLİM
Chaudhry, "Fitna al Hindustan" ve Pakistan Talibanı (TTP) mensuplarının Hindistan ile bağlantı olduğunu, Hindistan'ın bu örgütlerle bağlantısını reddetmediğini belirterek, "Pakistan'da bir terör saldırısı olduğunda böbürlenen tek devlet Hindistan." şeklinde konuştu. Pakistan'da Ocak 2024'ten beri 5 bin 436 terör saldırısı düzenlendiği bilgisini paylaşan Chaudhry, "Sizce bunlar kendi kendine mi oluyor? Bu terör yapılanması Hindistan'ın sponsorluğu olmadan ayakta duramaz." ifadelerini kullandı.
12 GÜNLÜK İSRAİL-İRAN SAVAŞI
İsrail, İran ile ABD arasında nükleer müzakere süreci devam ederken 13 Haziran'da İran'ın çeşitli kentlerinde nükleer ve askeri tesisler ile sivil yerleşim yerlerini hedef alan saldırılar başlatmıştı. İsrail'e açıktan destek veren ABD, 22 Haziran günü İran'ın Natanz, Fordo ve İsfahan'daki 3 nükleer tesisine saldırı düzenlemişti. İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran günü, Katar'daki ABD'nin El-Udeyd Hava Üssü'ne füze saldırısında bulunmuştu. ABD Başkanı Donald Trump, 24 Haziran'da İran ve İsrail arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu. Trump, daha sonra İran ile nükleer görüşmelere başlamak ve Tahran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durduracak bir anlaşma istediklerini açıklamıştı.