Erhürman, 541 sayılı kararın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) ilanının hukuken geçersiz sayıldığını belirttiğini hatırlatarak, bu kararın içeriğinin milletvekilleri tarafından biliniyor olması gerektiğini söyledi. KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ile temas kurmasına karşı olmadıklarını belirten Erhürman, dış politikanın iç politika malzemesi haline getirilmesinin son derece tehlikeli olduğunun altını çizdi.
AB ve BM ile ilişkilerin son dört yılda asgariye indiğine dikkat çeken Erhürman, “TDT’deki gözlemci üye statüsünün ardından daimi üyelik gelir, sonra da tanınma olur gibi bir yaklaşım son derece sakıncalıdır,” dedi. Türkiye basınında konunun yeterince bilinmediğini dile getiren Erhürman, “Kıbrıs’ı sattılar” ifadesine ise katılmadığını belirtti.
Üç devletin Kıbrıs Cumhuriyeti'ne büyükelçi atayarak 541 ve 550 sayılı kararlara atıfta bulunduğunu aktaran Erhürman, bu devletlerin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 1990’lı yıllarda tanıdığını ve bugünkü gelişmenin AB ile ilişkileri sıcak tutma çabası olduğunu söyledi. AB’nin bu ülkelerin TDT içindeki konumlarını etkilediğini belirten Erhürman, “KKTC TDT’ye daimi üye olursa, AB ile ilişkileri sürdürmek mümkün olmaz,” diye konuştu.
KKTC’nin dünya ile mümkün olduğunca bağ kurmasının herkesin arzusu olduğunu vurgulayan Erhürman, “Dünya ile, statünün yarattığı sıkıntıya rağmen ilişki kurulmalı. Ama ‘daimi üye olacağız, sonra da tanınacağız’ derseniz uluslararası alanda işler karışır,” dedi. Uluslararası bir üyeyseniz onur konuğu değil, ev sahibisiniz diyen Erhürman, statünün sorgulanması gerektiğini ifade etti.
Erhürman, 541 sayılı kararın KKTC'nin ilanını geçersiz saydığını ve Kıbrıs Cumhuriyeti dışında bir devletin tanınmaması çağrısı yaptığını hatırlattı. “Bu benim görüşüm değil, BMGK kararlarıdır,” diyen Erhürman, “Orayı tanıyanlar burayı da tanır” söyleminin meclis çatısı altında bulunanlara yakışmadığını dile getirdi.
550 sayılı karara da değinen Erhürman, bu kararda Türkiye ile KKTC arasında elçi teatisinin kabul edilemez bulunduğunu belirtti. “Eğer elçilerini geri çekerlerse KKTC’yi tanımış olurlar mı, bilemem. Bu bilgi meselesidir, görüş değil,” ifadelerini kullandı. Türkiye televizyonlarında konuşanların bu konuları bilmeyebileceğini söyleyen Erhürman, “Ama biz bilmek zorundayız,” dedi.
Kıbrıs sorununun çözümünden sonra iki kurucu devlet yetkilileri aracılığıyla temas kurulabileceğini ifade eden Erhürman, mevcut durumda gerçeklerle yüzleşilmesi gerektiğini vurguladı. “Mesele algılar değil, olgulardır. Mesele, çocuklarımızın dünya ile nasıl buluşabileceğidir,” diyerek konuşmasını tamamladı.