Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi bugün GENAR'ın haziran ayı araştırma sonuçlarını köşesinde yayımladı.
"CHP ile AK Parti arasında kim birinci parti tartışması yaşanıyor. Seçim sürecine girilmeden partilerin oy oranıyla ilgili sonuçları ancak o dönemin verisi olarak kabul edebiliriz. Çünkü seçimlerin havası farklıdır." diyen Selvi oy oranlarını açıkladı.
İşte GENAR'ın Haziran ayı anket sonuçları;
AK Parti yüzde 34.3
CHP yüzde 32.6
DEM Parti yüzde 10.1
MHP yüzde 8.9
Zafer Partisi yüzde 3.8
Yeniden Refah Partisi yüzde 3.3
İYİ Parti yüzde 2.9
Anahtar Parti yüzde 2.1
TİP yüzde 1.3
Diğer 0.7
CHP, İYİ PARTİ VE ZAFER PARTİSİ KAYIPLARDA
Selvi ayrıca "Üzerindeki terör gölgesi kalkmaya başlayınca DEM Parti, batıda CHP’ye kaptırdığı seçmenini geri almaya başladı. Futbolda averaj takımları olur. İYİ Parti de hızla siyasetteki averaj partisine dönüşmek üzere. Benzer bir erime Zafer Partisi’nde de gözleniyor." diyerek 3 partinin de oy kaybettiğini belirtti.
İşte Abdülkadir Selvi'nin 'Anketlere göre birinci parti kim?' başlıklı yazısı;
YÜKSELENLER, DÜŞENLER
Burada AK Parti ile CHP arasındaki birincilik yarışına takılmadan Terörsüz Türkiye sürecine destek veren DEM Parti’deki yükseliş ile sürece karşı çıkan İYİ Parti’deki gerilemeye dikkatinizi çekmek isterim. Üzerindeki terör gölgesi kalkmaya başlayınca DEM Parti, batıda CHP’ye kaptırdığı seçmenini geri almaya başladı. Futbolda averaj takımları olur. İYİ Parti de hızla siyasetteki averaj partisine dönüşmek üzere. Benzer bir erime Zafer Partisi’nde de gözleniyor.
İMAMOĞLU PARTİSİ
CHP, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte başladığı eylemsel siyasetinde hem tabanını topladı hem de oy oranı yüzde 35.6’ya kadar yükselmişti. Ancak son 2 ayda yüzde 32 seviyesine oturmuş durumda. Bu CHP için iyi bir oran. Çünkü CHP siyaset üretmiyor. Suriye’de devrim oldu. PKK silah bırakıyor, ABD ve İsrail İran’ı vurdu. Ne küresel sorunlarda ne de ülkemizi ilgilendiren konularda CHP’nin kitlelere bir mesajı yok. CHP tamamen Ekrem İmamoğlu partisine dönüştü. O nedenle bu oran bile çok iyi.
AK PARTİ’NİN SORUNU
AK Parti yüzde 34.3’le birinci parti konumuna yükselmiş durumda ancak ekonomik sıkıntılar AK Parti’yi eteklerinden tutup yere çekiyor. PKK silah bırakırken, AK Parti’nin oylarının hızla yükselmesi lazım. Ekonomik sıkıntılar giderek ağırlaşıyor. Orta ve dar gelirliler için yakıcı bir sorun olarak devam ediyor. Buna bir çare bulmaları lazım.
DÜNYA LİDERLERİ
GENAR araştırmada bana yeni gelen bir bölüm oldu. GENAR toplum tarafından en etkili bulunan dünya liderlerini sormuş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 47.7’yle birinci sıraya yerleşmiş.
Onu yüzde 46.6’yla Rusya lideri Putin takip ediyor.
ABD Başkanı Trump yüzde 38.1’le üçüncü sırada yer alırken Çin lideri Jinping yüzde 23.1’le dördüncü sırada geliyor.
Liste Macron, Meloni ve Muhammed bin Salman olarak devam ediyor.
Türkiye dünya ekonomilerinde 17’nci sırada yer alıyor. Ama güçlü liderliği ve uluslararası krizlerdeki arabuluculuğu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk sırada yer alıyor.
Avrupa’nın liderlik krizi yaşadığı bir dönemde Erdoğan tarihin doğru tarafında duruyor.
TÜRKİYE MERKEZLİ
Dış politikada ilginç bir eğilim ön plana çıkıyor. GENAR raporunda, “Seçmeninin büyük çoğunluğu dış politikada Türkiye merkezli bir yönelim talep etmektedir” deniliyor.
Türkiye’nin kendi bölgesinde bağımsız bir güç olması şeklindeki görüş ise sadece AK Parti ve MHP seçmeni tarafından değil aynı zamanda CHP ve DEM Parti seçmeni tarafından da paylaşılıyor. İktidar ve muhalefet bu konuda birleşiyor.
Türkiye kendi bölgesinde bağımsız bir güç merkezi olmalı diyenlerin oranı yüzde 43.8’le birinci sırada çıkarken, ikinci sırada ise yüzde 14.5’le Türk dünyası ile ittifak kurmalı talebi geliyor.
İslam dünyası ile ittifak kurmalı isteği yüzde 13.4’le üçüncü sırada gelirken AB ile ittifak kurmalı diyenlerin oranı yüzde 13.3 çıkıyor. Bir dönemler Avrupa Birliği’yle ittifak isteği ilk sıralarda yer alıyordu.
Yükselen Asya ülkeleri ile ittifak kurulmalı diyenlerin oranı yüzde 7.9 olurken son sırada yüzde 7.3’le ABD ile ittifak kurmalı diyenler geliyor. ABD’nin itibarı yerlerde sürünüyor.
EKONOMİ YÖNETİMİNE GÜVEN
Ekonomi yönetimine duyulan güven düzeyi ayrıntılı olarak incelenmeyi hak ediyor.
Ekonomi yönetimine hiç güvenmiyorum diyenlerin oranı yüzde 26 çıkarken, güvenmiyorum diyenler yüzde 29.2 ile ilk sırada geliyor. Ne güveniyorum ne güvenmiyorum diyenlerin oranı yüzde 19.9 olurken, güveniyorum diyenlerin oranı yüzde 20.8 çıkıyor. Çok güveniyorum diyenler ise yüzde 4.1’de kalıyor.
ENFLASYON BELİRLEYİCİ
Ekonomiyle ilgili karar alırken enflasyon yüzde 46.3’le birinci sırada gelirken, ikinci sırayı yüzde 20.4’le işsizlik riski alıyor. Faiz konusu yüzde 17.1’le üçüncü sırada gelirken, döviz kuru yüzde 10.6’yla dördüncü sıraya yerleşiyor. Bütün bunları göz önüne alan ihtiyatlıların oranı ise yüzde 3.8 çıkıyor. İlginç bir veri olarak kadınlar ve gençler ekonomiyle ilgili daha umutlu olurken erkeklerde bu oran düşüyor.
