Cumhurbaşkanı Tatar: “Tutuklamalara son verilmeden ilerleme mümkün değil”

Cumhurbaşkanı Tatar ile BM Temsilcisi Holguín Görüştü...

Cumhurbaşkanı Tatar: “Tutuklamalara son verilmeden ilerleme mümkün değil”
26-05-2025 15:21

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguín Cuellar ile gerçekleştirdiği baş başa görüşme tamamlandı. Cumhurbaşkanlığı’nda saat 10.30’da başlayan görüşme yaklaşık bir buçuk saat sürdü.
Görüşmenin ardından ilk açıklamayı BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Holguín yaptı. Holguín, Cumhurbaşkanı Tatar ile çok iyi ve verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirtti. Tatar’ın mülkiyet konusundaki endişelerini dikkatle dinlediğini aktaran Holguín, mart ayında Cenevre’de uzlaşılan Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) konularını ele aldıklarını ve temmuz ayında New York’ta yapılması planlanan görüşme öncesi sonuç alınması gerektiğini ifade etti. Holguín, iki tarafın endişelerinin dinlenmesi gerektiğini ve köprü kurmak için çalışacağını vurguladı. Holguín’in cuma günü Kıbrıs Rum lideri Nikos Hristodulidis ile yeniden görüşeceği bilgisi de paylaşıldı.


“Tutuklamalara son verilmeden ilerleme mümkün değil”


Cumhurbaşkanı Tatar, Holguín ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından basına açıklama yaptı. Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin mülkiyet temelli tutuklama uygulamalarını “terör faaliyeti” olarak nitelendirdi ve bu uygulamalara son verilmediği sürece görüşmelerde ilerleme kaydedilemeyeceğini söyledi.
Tatar, Holguín’in daha önce sunduğu altı aylık raporda Kıbrıs’ta ortak zemin bulunmadığının belirtilmesinin memnuniyet verici olduğunu kaydederek, Guterres’in de Ekim 2024’te New York’taki gayri resmi buluşmada benzer bir ifade kullandığını aktardı. Tatar, mart ayında Cenevre’de varılan altı başlıkta ilerleme sağlanması gerektiğini Holguín’e ilettiğini belirtti.
Mülkiyet konusuna ilişkin yaşanan tutuklamaların, Rum tarafınca baskı unsuru yaratma amacı taşıdığını belirten Tatar, bu durumun çalışmaların önünü tıkadığını dile getirdi. Hristodulidis’in bu konudaki sessizliğine dikkat çeken Tatar, mart ayından bu yana “terörize hareketlerin” arttığını ifade etti.

“Halkımızın beklentilerini baltalayan her tutum kabul edilemez”


Kıbrıs’ta 1974 sonrası iki ayrı otorite olduğunu hatırlatan Tatar, Kıbrıs Türk halkının kendi geleceğini belirlemek için yasal düzenlemeler yaptığını vurguladı. Mülkiyet meselesiyle halkın rahatsız edildiğini ve bu tutumların iş birliği atmosferini baltaladığını söyledi. Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelindeki politikasını kararlılıkla sürdürdüğünü belirten Tatar, bu politikanın Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin desteğini aldığını ifade etti.
Kıbrıs Türk halkının 60 yıldır ambargo ve izolasyonlarla mücadele ettiğini söyleyen Tatar, Rum tarafının “Kıbrıs Cumhuriyeti” unvanı ile uluslararası ayrıcalıklardan faydalandığını, bu durumun eşitsizlik yarattığını belirtti.

“Saldırılar, diz çöktürmeyi amaçlayan bir hesap hatası”


Cumhurbaşkanı Tatar, mevcut durumda Kıbrıs Türk halkına yönelik yapılan baskıların sindirme politikası olduğunu ve bunun halkın bekasına yönelik bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Doğrudan ticaret, doğrudan uçuşlar ve doğrudan temas gibi başlıkların, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliği temelinde müzakere sürecinin başlatılmasını mümkün kılacağını Holguín’e aktardığını söyledi. Holguín’in bu konulara ilgisinin azaldığını ancak Rum tarafının hiçbir şeye “evet” demediğini ifade etti.
Tatar, adada son 8-9 ayda Kıbrıs Türk halkını etkileyen baskıcı uygulamaların hayata geçirildiğini ve mülkiyet meselesinde yaşanan gelişmelerin önceki pozisyondan daha kötü bir noktaya geldiğini söyledi. Holguín’e, bu durumun diğer konuların sağlıklı şekilde görüşülmesini engellediğini aktardığını belirtti.
Geçiş kapılarında yoğunluk
Geçiş kapıları konusuna da değinen Tatar, 2024’te sekiz milyon geçişin yapıldığını, bunların yarısının Metehan Kapısı’ndan gerçekleştiğini söyledi. Bu yoğunluğun sürdürülebilir olmadığını belirten Tatar, Haspolat ve Akıncılar kapılarının açılmasının yoğunluğu azaltacağını ve bu önerileri Holguín’e haritalarla sunduğunu ifade etti.
Her geçiş kapısının açılmasının yaklaşık iki milyon dolarlık maliyet taşıdığını söyleyen Tatar, personel ve teknik altyapının göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydetti. Tatar, Kıbrıs Türk tarafının yapıcı önerilere açık olduğunu ve samimi bir şekilde süreci sürdürdüklerini söyledi.
Holguín’in, Ankara’ya geçerek Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşeceğini belirten Tatar, gelişmelere bağlı olarak Holguín ile yeniden görüşebileceğini ifade etti.
Üçlü görüşme ihtimaline ilişkin soruya yanıt veren Tatar, mülkiyet konusundaki rahatsızlıklar düzeltilmeden bu tür görüşmelerin kimseye fayda sağlamayacağını dile getirdi.
Tatar, BM’nin mülkiyet gerekçeli tutuklamaları tasvip etmediğini, bu tutumun Guterres tarafından da bilindiğini söyledi. Görüşmede Holguín’e, mülkiyet konusundaki yaklaşımların değiştirilmemesi durumunda diğer başlıkların görüşülmesinin mümkün olmayacağını bir kez daha ilettiğini vurguladı. Tatar, “Bu bir saldırıdır ve buna karşılık verilecektir” diyerek sürecin hassasiyetini aktardı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER