Gündem

Nedim Şener yazdı! İmamoğlu’nun kasası Yıldız’dan itiraflar

İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan Ertan Yıldız, etkin pişmanlık kapsamında ifade verdi. Gazeteci Nedim Şener, İmamoğlu’nun kasası Yıldız'ın itiraflarını yazısında derledi.

Nedim Şener yazdı! İmamoğlu’nun kasası Yıldız’dan itiraflar
20-05-2025 00:38

İBB'deki yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan Ekrem İmamoğlu'nun kasası olarak bilinen Ertan Yıldız, etkin pişmanlıktan yararlanmak için savcıya ifade verdi.

İfadesinde belediye iştiraklerinden bahseden Yıldız, hangi iştiraklerden kimlerin sorumlu olduğunu anlattı. Bir sistem kurulduğunu ve bu sisteme ayak uydurmadığı için dışlandığını ileri süren Yıldız, “Bundan sonraki süreçte de gerçeğin ortaya çıkması için elimden gelen gayreti göstereceğim” dedi.

"BİRBİRLERİNİN ALDIĞI NEFESTEN BİLE HABERLERİ VAR"

Gazeteci Nedim Şener, bugünkü yazısında İmamoğlu'nun kasası olarak bilinen Ertan Yıldız'ın itiraflarını konu aldı. "Ertan Yıldız ile İmamoğlu’nunki sadece çıkar birlikteliği değil, birbirlerinin aldığı nefesten bile haberleri var" diyen Şener, "Fatih Keleş, Adem Soytekin, Tuncay Yılmaz, Ali Nuhoğlu, Murat Ongun ile birlikte 2014’te Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’ndan beri en yakınındaki isimden birisi" ifadelerini kullandı.

Yıldız'ın, İmamoğlu’nun Beylikdüzü’nden taşıdığı ekibiyle İBB’de kurduğu yolsuzluk çarkını anlattığını belirten Şener, itirafçı Ertan Yıldız'ın dikkat çeken ifadelerini ortaya koydu.

ŞENER'İN, İHALEDEN RUHSATA, HAFRİYATTAN RESTORASYONA YOLSUZLUK ÇARKI... İMAMOĞLU'NUN KASASI YILDIZ'DAN İTİRAFLAR BAŞLIKLI YAZISI ŞU ŞEKİLDE;

‘YOLSUZLUK’ soruşturmasından tutuklu olan İmamoğlu’nun kasası diye tabir edilen ve rüşvet pazarlıklarında bolca ismi geçen İBB’de de İştiraklerden Sorumlu Başkan Yardımcısı görevinde bulunan Ertan Yıldız’ın da itirafçı olduğu basına yansıdı. Tamamı değil ama ifadesinin bir kısmı yayınlandı. Bu kadarı bile İmamoğlu’nun zaten ortaya çıkmış olan yolsuzluk ve rüşvet çarkını bir kez gözler önüne sermeye yetti.

Ertan Yıldız ile İmamoğlu’nunki sadece çıkar birlikteliği değil, birbirlerinin aldığı nefesten bile haberleri var. Fatih Keleş, Adem Soytekin, Tuncay Yılmaz, Ali Nuhoğlu, Murat Ongun ile birlikte 2014’te Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’ndan beri en yakınındaki isimden birisi.

“Cumhuriyet Başsavcılığınıza bildiklerimi tüm açıklığıyla anlattım. Bundan sonraki süreçte de gerçeğin ortaya çıkması için elimden gelen gayreti göstereceğim” diyen Yıldız, İmamoğlu’nun Beylikdüzü’nden taşıdığı ekibiyle İBB’de kurduğu yolsuzluk çarkını anlatmış.

İBB’DEKİ YOLSUZLUK YAPILANMALARI

İfadesinden şu bölüm aslında İmamoğlu etrafındaki yolsuzluk ve rüşvet çarkını anlamaya yetiyor:

 “Zafer Keleş, Fatih Keleş’in kardeşi olup Fatih Keleş adına tahsilat işlerini yapmaktaydı. Ekrem İmamoğlu adına yapılan tahsilatlar Fatih Keleş’de toplanmaktaydı. Bu paralar genellikle Florya’da bulunan eski başkanlık konutu olan ve Fatih Keleş’in ofis olarak kullandığı yere getirilmekteydi. Operasyondan yaklaşık 7-8 ay önce Ekrem İmamoğlu birçok İBB bürokratına dinlendiğimizi ve takip edildiğimizi dikkatli olmamız gerektiğini söylemiştir. Ekrem İmamoğlu tüm parasal sistemi kendisi takip etmekte olup, bu sistemde nam hesabına çalışan kişilere tek tek hesap sorardı. Bu şahıslarda kendi adlarına zaman zaman küçük işler yapar Ekrem İmamoğlu da buna göz yumardı.”

“Ben, İBB üst yönetiminde olduğum için farklı tarzda yapılanmaları gördüm” diyerek ihalelerden tarihi eserlerin restorasyonuna, ruhsatlardan kitap basımına, hatta mezarlıklar üzerinden nasıl yolsuzluklar yapıldığını şöyle anlatıyor:

HAFRİYAT VURGUNU PARASI LONDRA’DA

“Yapılanma alanı Cebeci hafriyat alanıdır. Bu yapının bir ayağında Fatih Keleş bulunmaktaydı. Fatih Keleş ve İbrahim Bülbüllü, Murat Gülibrahimoğlu ile birlikte Cebeci döküm sahalarından gelen sıcak paranın kontrolünü sağlıyorlardı. İBB üzerinden dolgu alanı izni Murat Gülibrahimoğlu’nun şirketlerine verilmiştir.  Buraya giden hafriyat yaklaşık İstanbul’un tüm hafriyatının yüzde 70’idir. Buranın yıllık cirosu 150-200 milyon dolar civarındadır.  Bu paraların bir kısmı Ekrem İmamoğlu’nundur.  Bu şahıs Fatih Keleş aracılığıyla Ekrem İmamoğlu ile toplantılar yapmış ve bu izinleri almıştır. Ekrem İmamoğlu döküm sahası alanındaki işlerin gayri resmi eşit ortağıdır. 2024 yılının sonlarında operasyon iddiaları çıkmaya başlanınca Murat Gülibrahimoğlu’nun elde ettikleri paraları kendi uhdesine geçirerek kaçacağı endişesiyle bu şahıstan paraların istendiğini duydum. Fakat Murat Gülibrahimoğlu’nun paraların büyük bir kısmını vermediğini duydum. Zaten 2025 yılı mart ayı gibi de kendisi yurtdışına kaçtı. Londra’da olduğunu duydum. Londra’da ciddi bir parası olduğunu, bu paralarında yarısının Ekrem İmamoğlu’nun olduğunu tahmin ediyorum. Bu para tahminimce birkaç yüz milyon dolardır. Bu operasyonlar neticesinde belediye dolayısıyla kamu çok ciddi zarara uğramıştır.

BOĞAZ ÖNGÖRÜNÜM VURGUNU

İBB deki yapının ikinci büyük gayri resmi finans kaynağı Boğaziçi öngörünümdedir. Bu yapı Fatih Keleş üzerinden kontrol edilmektedir. Resmi muhatabı Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu’dur. Gayri resmi ayağı ise Yakup Öner’dir. Öngörünümde kalıp tadilat isteyen tüm yapılar Boğaziçi İmar’a başvuru yapmak zorundadır. Başvuran şahıslara ulaşılarak tespit edilen miktarların veya taleplerin gerçekleştirilmesi neticesinde bu imar işleri gerçekleştirilirdi. Ekrem İmamoğlu’nun da doğrudan Elçin’e talimat verdiği işler olmuştur. Burası çok kapalı bir alandı. Ancak Mandarin Otel’de 20 milyon dolar, SİXTH SENSE Otel’de 7 milyon dolar alındığını duydum.

KÜLTÜR VE MEDYA VURGUNU

Bir diğer alan Medya Kültür ve iletişim alanıdır. Bu alanı belediyenin ilk aylarında Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Serdar Taşkın ve Fatih Keleş organize etmiştir. Bildiğim somut olaylardan Dijital Deneyim Müzesi işini Murat Ongun organize etti. Burada işin bedeli şişirilmiş faturalar ile arttırılarak ciddi bir kamu zararı yaratılmıştır. Bu oluşan farkın bir kısmını elden alındığını bir kısmına karşılıkta İletişim ofisinin mobilyaları alındığını, bir kısmının da şirket yöneticilerinin de aldığını duydum. Bu olaya ilişkin Sayıştay raporu da mevcuttur.

RESTORASYON VURGUNU

Mahir Polat, Genel Sekreter Yardımcısı olunca İBB’nin Proje Etüt Dairesi kendisine bağlanmıştır. O saatten sonra kendisi de BİMTAŞ’ı pasifize ederek firmalar üzerinden kendisine çalışmaya başlamıştır. Yine Mahir Polat ile ilgili bir diğer konu Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı’nın uhdesindeki restorasyon işleridir. Burasıda çok kapalı bir alan olup Mahir Polat’ın belirlediği firmalarla çalışılmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığı’nızca incelendiğinde tespitleri yapılacaktır.

KİTAP BASIMI VURGUNU

Bir diğer konu kitap basım işleridir. Normalde kitap basım işlerini Kültür Daire Başkanlığı planlar, işi Kültür A.Ş. alır ve piyasa ihale ederek bastırırdı. Cengiz Özkarabekir, Kültür A.Ş.’nin içerisindeki çalışanlar aracılığıyla ihale şartnamelerini belirler ve ihaleyi kendisi alırdı. Birçok zaman ihaleye çıkılmadan veya sipariş verilmeden önce kitapları bastırdığını biliyorum. Bu konudan hem Kültür Daire Başkanlığı hem de Kültür A.Ş. yönetimi şikâyetçiydi. Bunu genel sekretere, genel sekreter aracılığıyla da başkana aksettiriliyordu. Başkanın bu konulardaki tavrı ‘Cengiz Özkarabekir’le çalışın sorunları çözün’ şeklinde oluyordu.

MEZARLIK VURGUNU

Ayhan Koç, Mezarlıklar Daire Başkanlığı olduğu dönemde satışa kapalı mezarlık alanlarını kendi belediye başkan adaylığına fon oluşturmak amacıyla satışlar yapmış, bu satışları kendisi ve aracılarla gerçekleştirmiştir.”

Merak etmeyin itirafların devamı gelecek, bakalım İmamoğlu’nu savunanlar o zaman ne diyecek?

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER