
SON DAKİKA: MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin İmralı çağrısının ardından başlayan süreç sona eriyor. Bu kapsamda Geçen hafta kongresini topladığını duyuran terör örgütü PKK, yayınladığı sonuç bildirgesinde kendisini fesh ettiğini ve silah bıraktığını duyurdu.
Diyarbakır Lice'ye bağlı Fis köyünde 47 yıl önce kurulan PKK, Kandil'de sona erdi.
YENİ BİR DÖNEMİN KAPISI AÇILACAKTIR
PKK'nın tarihi kararı sonrası ilk açıklama da yapıldı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından fesih kararı sonrası açıklama yaparak; "İmralı’dan yapılan çağrı sonrasında PKK’nın kendini feshetme ve silah bırakma kararı alması, “terörsüz Türkiye” hedefi açısından önemli bir aşamadır. Terörün tamamen bitmesi halinde yeni bir dönemin kapısı açılacaktır." dedi.
Çelik'in açıklaması şu şekilde;
"Sayın Cumhurbaşkanımızın “terörsüz Türkiye” için ortaya koyduğu yüksek siyasi iradesi ve sürecin koordinatlarını “devlet politikası” olarak çizen kapsayıcı ve net yaklaşımı ile Sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısı, gelişmelere dönük duruşu ve yönlendirmeleri, topyekun “iç cephe”nin güçlendirilmesinin başlıklarını oluşturmuştur. Siyasi partiler arasındaki etkili ve verimli görüşme trafiği, istişare ve diyalog, demokratik siyasetin “meşru adres” olarak sorumluluk almasını ve insiyatif üretmesini sağlamıştır. İmralı’dan yapılan çağrı sonrasında PKK’nın kendini feshetme ve silah bırakma kararı alması, “terörsüz Türkiye” hedefi açısından önemli bir aşamadır. Terörün tamamen bitmesi halinde yeni bir dönemin kapısı açılacaktır. Bu kararın fiilen uygulanması ve tüm boyutlarıyla gerçekleşmesi gerekmektedir. “Fesih” ve “silahları teslim etme” kararının, PKK’nın tüm şube ve uzantıları ile illegal yapılarını kapayacak şekilde, somut olarak ve eksiksiz hayata geçmesi bir dönüm noktası olacaktır. Bu süreç devlet kurumlarımız tarafından sahada titizlikle takip edilecektir. Ulaşılan aşamalar Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edilecektir. Bu çerçevede, terör örgütünün fesih ve silah bırakma kararının “içerde” ve “dışarıda” tüm boyutlarıyla ve somut olarak hayata geçmesi gerekir. Böylece, yakın bölgemizde terör örgütlerinin vekâlet savaşları için kullanıldığı emperyalist planların önünün kesilmesine dönük olumlu bir dalga oluşacaktır. Ayrıca “terörsüz Türkiye” hedefine somut olarak ulaşılması, tüm dünyada siyasetin siyasetsizleşmeye boğulduğu bir dönemde, Türkiye’nin siyasi tüm kanalları daha etkili şekilde işletebilmesine imkan verecek, demokrasimizi, siyasi hayatımızı ve milli birliğimizi daha da güçlendirecektir. Siyasi diyalog kanallarının, TBMM başta olmak üzere siyasetin tüm meşru adreslerinde en güçlü şekilde çalışmasını sağlayacaktır. Cumhuriyetimizin hepimizin “çatı”sı olduğu bilinci, demokrasimizin her türlü sorunun çözümü için temel “zemin” olduğu anlayışı daha güçlenecek ve siyasi olarak kökleşecektir. Tarihdaşlık, kaderdaşlık ve vatandaşlık bilinci ile geleceğimiz en sağlam ve meşru zeminlerde şekillenmeye devam edecektir. Her olumlu aşama yeni bir olumlu aşamanın davetiyesi olacaktır. “Terörsüz Türkiye”ye sahada tüm boyutlarıyla, eksiksiz ve somut hedefleriyle ulaşılması gerekir. Buna ulaşılması demek, bütün kültürel, etnik ve mezhepsel unsurlarıyla tüm vatandaşlarımızın kazanması demektir. Kazanan tüm vatandaşlarımız olacaktır. Temel prensibimiz şudur: ADLARIMIZ FARKLI OLSA DA HEPİMİZİN SOYADI TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR. “Devletimizin nitelikleri” ve “milletimizin değerleri” konusunda hiçbir tartışma yoktur, bu değerleri zedeleyecek hiçbir adım sözkonusu değildir, olamaz. Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Türkiye Yüzyılı’nı kucaklayacak büyük stratejik adımlardan önde geleni “terörsüz Türkiye” olacaktır. MİLLETİMİZ MÜSTERİH OLSUN. TÜRKİYE CUMHURİYETİ GÜNDEMİNE HAKİMDİR."