
Dünyadaki en kutsal duygulardan birini altın tepside sunan 'annelik', her kadın için yeni ve eşsiz bir tecrübeyi simgeliyor. Anneler bebeklerini kucaklarına aldıkları ilk andan itibaren bebeğin sağlıklı, mutlu, başarılı ve sevgi dolu bir birey olması için büyük bir çaba sarf ediyor. Hata yapmamak için hem ruhsal hem de fiziksel anlamda kendini adeta bebeğine adayan anneler için kimi zaman bu adanmışlık duygusu bile yeterli olmayabilir. İşte bu anlarda ortaya çıkan yetersizlik hissi, beraberinde birçok soruyu getirdiği gibi annenin psikolojik anlamda yıpranmasına neden olabiliyor. Psikolog Elif Zahide Gök, 'Ben yetersiz bir anne miyim?' sorusunu sıklıkla soran kadınlar için çok değerli tavsiyelerde bulundu.
"ANNELERİN İHTİYAÇLARI OLDUĞUNU UNUTUYORUZ"Annelerin yetersiz hissetme nedenini ve bu duygunun ortaya çıkış noktasını aktaran Psikolog Gök, şöyle konuştu:
"Anneliği kutsal olarak görüyoruz ancak annenin bazı hakları, ihtiyaçları olduğunu görmezden gelebiliyoruz. Anneler de sıkılabilir, yorulabilir, zaman zaman çocuğundan ayrışarak zaman geçirmek isteyebilir. Ancak bunu kabul etmek anneye bencil olduğu yönünde duygular uyandırabiliyor. Kişi bu noktada 'Anne çocuğundan sıkılır mı?' sorusunu benimseyerek 'Ben böyle hissediyorsam yetersiz bir anneyim' kanısına varabiliyor."
Özellikle koşulsuz fekadarlığın 'annelik' olarak tanımlandığına dikkat çeken Psikolog Gök, "Annenin kadın kimliğini geride bırakması beklenir. Ancak kadın anne olduktan sonra cinsiyeti değişmiyor. Kadın anne olduktan sonra da hala birinin eşi, arkadaşı, iş arkadaşı ya da komşusu... Bir kadından anneliği dışında her şey beklendiğinde, kadın her şeyi veremediğinde kendisini yetersiz hissediyor." şeklinde konuştu.
Bu duygunun hem kadını hem de çevresini olumsuz yönde etkilediğini belirten Psikolog Gök, " Yetersiz hisseden bir anne o kadar yoruluyor ki enerjisi düşüyor, çocuklarıyla ilişkisi bozuluyor, psikolojik olarak yorgun oluyor ve çocuğunu azarlayabiliyor." dedi.
Yetersiz bir anne olduğunu düşünen kadınlara tavsiyelerde bulunan Psikolog Gök, şu ifadeleri kullandı:
"Anneler kendilerini daha değerli görmeyi öncelik haline getirmeliler. Belki burada kendilerine 15 dakika ya da yarım saat gibi bir süre ayırarak 'Ben dinlenmeyi hakediyorum' diyebilmeli. Kendi konfor alanlarını oluşturmanın yollarını bularak az da olsa zaman ayırmalılar. Şunu unutmayın; çocuk sizin gözlerinizin içine bakıyor ve sizin ona yüklediğiniz duygu üzerinden kendisini değerli ya da değersiz hissediyor. Belki çocuğunuz için leziz bir yemek yapmak için saatler harcıyorsunuz ancak çocuğunuza çok pratik bir yemek hazırlayıp, kalan vaktinizde onunla sohbet ederek yemeği yerseniz bu çocuğunuzu daha çok mutlu edecektir. Önce kendinizi mutlu etmelisiniz ki çocuğunuz sizin mutluluğunuzdan beslensin."