Guinness Dünya Rekorları’na göre dünyanın en yaşlı aktif doktoru olan 102 yaşındaki Dr. Howard Tucker, yalnızca yaşını değil, yaşam enerjisini de meydan okurcasına taşıyor. Bugün hâlâ tıp öğrencilerine ders veriyor, yeni teknolojileri öğrenmekten geri durmuyor ve hayat karşısındaki merakını asla kaybetmiyor. Onu özel kılan şey, yalnızca doğum günü pastasındaki mumlar değil; yaşamı boyunca biriktirdiği ve sade bir bilgelikle paylaştığı hayat dersleri.
1. “EMEKLİLİK UZUN ÖMRÜN DÜŞMANIDIR”
Dr. Tucker, emekli olmayı hiç düşünmemiş. Ona göre insanı hayatta tutan şey maaş çeki değil, sabah uyanmak için bir neden. "Emeklilik, uzun ömürlülüğün düşmanıdır" diyen Dr. Tucker, yaşamın anlamını üretmekte ve katkı sağlamakta buluyor.
Bilim de onu destekliyor: Health Psychology dergisinde yayımlanan 2016 tarihli bir araştırma, yaşamda güçlü bir amaç duygusu olan bireylerin daha uzun yaşadığını ortaya koyuyor.
2. ÖĞRENMEYİ ASLA BIRAKMA
Dr. Tucker 90 yaşından sonra bile yeni teknolojilere ayak uyduruyor, hatta torununun yardımıyla TikTok kullanıyor. Yeni şeyler öğrenmenin zorlaştığını kabul ediyor ama vazgeçmiyor. "Bu dünyada kalmak istiyorsam, bunu yapacağım" diyor ve merakı sayesinde zihnini zinde tutuyor. Ona göre değişimden korkmak yerine merakı beslemek gerekiyor.
3. NAZİK OLMAK EN İYİ İLAÇ
Uzun ömrünün sırrı ne egzotik takviyeler ne de katı diyetler. Dr. Tucker’ın reçetesi çok daha sade: "Nazik olun. Mutlu olun. Sigara içmeyin. Nefret etmeyin." Aşk dolu evliliği, çocukları ve torunlarıyla kurduğu bağlar onun için gerçek sağlık kaynakları. “İşte ve evde mutluluk her şeydir” diyor ve duygusal sağlığın fiziksel sağlıktan ayrı düşünülemeyeceğini vurguluyor.
4. MİZAH VE HAREKET, GENÇLİĞİN SIRRI
80’li yaşlarında kayak yaparken boynunu kırdı, 100. doğum günü partisinde COVID'e yakalandı ama ikisinden de gülümseyerek çıktı. Mizah anlayışı yerli yerinde, hâlâ kar ayakkabısıyla yürüyüşe çıkıyor, evindeki spor salonunda egzersiz yapıyor. Ona göre mutluluk da bir kas gibi; her gün çalıştırmak gerek. “Yaşamak, öleceğini bilmektir... ve ben de öyle yaşıyorum” Dr. Tucker, yaşlanmayı değil, yaşamayı önemsiyor. Hayata dair sade ama etkili gözlemleri, yalnızca sağlık profesyonellerine değil, hepimize ilham veriyor. Onun hikâyesi, insanın ruhu diri tuttuğu sürece bedenin de pes etmeyeceğini gösteriyor.