ÖNDER İmam Hatipliler Derneği tarafından düzenlenen 22. İmam Hatipliler Kurultayı Gaziantep’te gerçekleştirildi. Türkiye’nin 81 ilinden imam hatip dernekleri, bakanlık ve STK temsilcileri, akademisyenler, okul müdürleri ve öğretmenlerin katılımıyla düzenlenen kurultaya 2 bin 500 kişi katıldı.
22. İmam Hatipliler Kurultayı, Şahinbey Belediyesi ev sahipliği ve desteğiyle Gaziantep’te düzenlendi. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Gaziantep Valiliği ve Gaziantep Üniversitesi’nin paydaşlığında Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen buluşmada imam hatip okullarının bugünü ve geleceği üzerine oturumlar gerçekleştirildi. 5-7 Eylül 2025 tarihleri arasında düzenlenen programın başlangıcında Gaziantep tarih ve kültür gezileri düzenlendi. Grup Genç konserinin de yer aldığı iki gün süren oturumlarla devam eden buluşma, sonuç bildirgesinin açıklanmasıyla sona erdi.
TEKNOLOJİ ÜRETEN BİR ÜLKE İNŞA ETMEK İSTİYORUZ
Kurultayın ikinci gününde katılımcılara hitap eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı M. Fatih Kacır, ihtiyacı olan teknolojiyi kendi imkanlarıyla ürütebilen ve bunlarla geleceğe taşınan bir Türkiye’den bahsettiklerini söyledi. Milli teknoloji hamlesi başlığı altında savunma sanayiindeki önemli başarılara değinen Kacır, “Ancak bizim hedeflerimiz sadece savunma sanayi ile sınırlı değil. Bizler savunma sanayiinde nasıl başarmışsak ulaştırmadan enerjiye, tarımdan gıdaya, sağlığa ve finansa kendi teknolojisini kendi üretebilen bir Türkiye inşa etmek üzere çalışıyoruz. Türkiye, en büyük teknoloji üretim merkezlerinden biri oldu. İnsansız hava aracı üretiminde dünyada bir numarayız ancak çok daha iyi olmalıyız ki, kimse Türkiye’ye zarar vermeyi aklının ucundan bile geçirmesin” diye konuştu.
ASIL OLAN İNANMAK VE YOLA ÇIKMAK
Türkiye genelinde 110 teknoparkta 11 bin 500’ten fazla teknoloji geliştirme şirketi ile çalışmalara devam ettiklerini kaydeden Kacır, sözlerini özetle şöyle sürdürdü: En büyük havacılık festivali TEKNOFEST’i 2018’den beri Türkiye’de düzenledik. Her yıl binlerce gencimiz yarışmalara katılıyor. Daha bu yolculuğa katılacak yüz binler, milyonlar var. Türkiye Yüzyılını inşa etmek üzere gayret göstermeye sizlerin de desteğiyle devam edeceğiz. İki yıldır Nükleer Enerji Yarışmaları düzenliyoruz. İlk nükleer santralimizi Akkuyu’da kuruyoruz. Allah’ın izniyle ikinciyi de üçüncüyü de kuracağız. Asıl olan inanmak, iradeye sahip olmak ve Allah’ın yardımıyla yola çıkmaktır. Biz bütün desteklerimizle insan kaynağını güçlendirmeye, dünyanın dört bir yanından bilim adamlarımızı Türkiye’ye kazandırmaya, ülkemizdeki özel yetenekli gençleri keşfetmeye, düzenlediğimiz bilim şenlikleriyle bu heyecanı Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam edeceğiz.
HEDEF İNSANLIĞI MERHAMETLE BULUŞTURMAK
İnşallah bu heyecan Türk gençliğini dalga dalga saracak, gençlerimiz aydınlık Türkiye’nin mimarı olmaya devam edecekler. Önümüzdeki dönemde hem savunma sanayi hem de diğer teknoloji başlıklarında makro projeleri hayata geçirecek, beyin göçünü tersine çevirecek ve genç kardeşlerimizle birlikte hedefe varacağız. Hedefimiz ise insanlığın yeniden adaletle merhametle buluşturmaktır. Hedef dünyaya medeniyet perspektifimizin bize öğrettiği pencereden yeniden bakabilmek, öğrenilmiş çaresizlikten zihnimizi ari kırabilmektir. Çünkü dünyada değiştirmemiz gereken bir fotoğraf var. Bütün amacımız daha müreffeh daha güçlü bir Türkiye inşa etmek ama sadece bunu Türk milleti için değil insanlık için, mazlumlar için masumlar için inşa edebilmektir.
İMAM HATİP NESLİ ÖNDERDİR
Programın son konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kapanış Dersi’nde katılımcılara hitap etti. İmam hatip neslinin öğretmenler başta olmak üzere önderler olduğunu belirten Erbaş, “Her açıdan çocuklarımıza, öğrencilerimize, ailelerine önderlik yapalım, doğruları anlatalım. Doğru dini bilgilerle onları donatalım, süsleyelim” dedi. İmam hatip nesli olmasa Filistin meselesinin, Gazze’nin unutulacağını belirten Erbaş, “Çünkü Filistin ve Gazze, imam hatip neslinin her zaman derdi olmuştur, derdi olmaya da devam edecektir. Dualarımızda Gazze’yi hiçbir zaman unutmayalım. Maddi manevi desteklerimize devam edelim, elimizden ne geliyorsa onu yapalım” diye konuştu.
İNŞALLAH BU İŞGAL BİTECEK
Filistin’i unutmama ve unutturmama çağrısı yapan Erbaş sözlerine özetle şöyle devam etti: Filistin için dünyayı titretmemiz lazım. Zulüm kalınlaştıkça kırılır, zulmün kalınlaştığını dünyaya göstermemiz lazım. İnşallah bu işgal de bitecek. Kudüs’ün işgali yeni değil. Kudüs 637 yılında Hz. Ömer eliyle hürriyetine kavuşmuştu. Orada daha önce çok büyük soykırımlar yaşanmasına rağmen, hatta bugün o soykırımı yapan Siyonistler, Müslümanlar sayesinde Kudüs’e dönmüştü. Çünkü İslam’da zulüm yok. Mazlumun dini, ırkı rengi ne olursa olsun mazluma sahip çıkar Müslümanlar. Kudüs işgal edileli, 1948’den beri 77 yıl oldu. Önceki işgal 88 yıl sürmüştü, bu seferki işgal 88 yıl sürmeyecek inşallah.
GAZZELİ ÇOCUKLAR BÜTÜN DÜNYAYI ÖZGÜRLEŞTİRECEK
Hamas Türkiye Temsilcisi Musa Akkari ise “Filistin Ahlak ve Cesaret” oturumundaki konuşmasında Filistin ve Gazze’deki son gelişmeleri aktardı. Bugün savaşın 702. gününde olduklarını belirten Akkari, “Gazze’den yükselen değerli ve şerefli bir tablo ile karşı karşıyayız. Hamas asla teslim bayrağını çekmeyecek. İsmail Heniye, Yahya Sinvar bu davada şehit oldu. Onlar düşmediler, şehit olarak göğe yükseldiler” dedi. İsrail’in Gazze üzerine 125 bin tondan fazla bomba yağdırmasına rağmen Hamas’ın teslim bayrağını çekmediğini kaydeden Akkari, “Bombalarla ölmeyenler açlıkla öldürülmeye çalışılıyor. Her gün yetersiz beslenme ve açlık sebebiyle evlatlarımız ölüyor. İsrail bu saldırılarıyla gelecek nesli yok ediyor. Yahya Sinvar, bu mücadeleye İsrail’e taş atarak başlamıştı. Bugün bu katliamlara maruz kalan çocuklar bütün dünyayı özgürleştirecek çocuklardır” dedi.
7 EKİM'DE TABLO DEĞİŞTİ
Gazze’de bugün yaşananların bir savaş değil soykırım olduğunu belirten Hakkari, sözlerini şöyle sürdürdü: Artık İsrail’in gerçek yüzü çok açık bir şekilde gözüktü. İsrail, Aksa Tufanı öncesinde kendisini bölgenin en demokratik ve insan haklarına saygılı ülkesi olarak tanıtıyordu, bugün Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Aksa Tufanı öncesinde bölgenin en güçlü, en karşı konulmaz devleti olarak tanınıyordu. 7 Ekim’de bu karşı konulmaz zannedilen tablo yerle bir oldu. 7 Ekim öncesinde İsrail en gelişmiş istihbarat örgütüne sahip olarak pazarlanıyordu ama sonrasında bütün dünya şunu gördü, İsrail Gazze’deki esirlerinin nerede olduğunu öğrenecek bir güce bile sahip değil. Onun için 7 Ekim’de bütün dünya değişti.
ÜMMETİN ÇELİK YUMRUĞUNU KULLANMASI LAZIM
Hamas, devletlerle kıyaslandığında devletlerin sahip olduğu güce sahip değildir. Ancak bu direnmeyeceğimiz, mücadele etmeyeceğimiz anlamına gelmez. Çünkü mücadele güçten ve silahtan önce gelir. Hamas en güçlü, çünkü direnme iradesine sahip. Hamas çıplak bir yumruk gibi. Bu çıplak yumruğuyla adına İsrail denilen yıkılmaz zannedilen bir yapıyı yıkmak için uğraşıyor. Bütün hepimizin şehit olması gerekirse bile bunu göze alacağız. Asla geri adım atmayacağız, asla İsrail’i tanımayacağız. Bizim yumruğumuz zayıf bir yumruk ama İslam ümmetinin yumruğu, çelikten, sarsılmaz bir yumruk. İslam ümmetine düşen çelik yumruğunu duvara vurmasıdır. Söylemler yetti artık, bize düşen sorumluluk ümmetin çelik yumruğunu kullanmasıdır. Ben bu yumruğu kullanmaya hazırım diyen kimse ayağa kalksın.
MESCİD-İ AKSA'NIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ GÖRECEĞİZ
ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan da Akkari’den sonra yaptığı konuşmada, “Bizler imam hatip camiası olarak Filistin’in yanında duracağımızı, İsrail karşısında en büyük duruşu göstereceğimizi haykırmak istiyoruz” dedi. Bugün Gazze topraklarında çocukların bile cihadı mücadeleyi sürdürdüğünü belirten Ceylan, “Biz çocuklarımızı İslam kardeşliği ve uhuvvetle yetiştirirsek, bu Siyonistleri en büyük düşman olarak gösterirsek çok uzun sürmeyecek zulümleri. Ayasofya 85 yıl esaret altında kaldı, hamdolsun bugün ezanlar okunuyor. Suriye yıllarca zulüm altında inledi, bugün Emeviye Camii’nde namaz kılıyoruz. Bunlar zaferin ilk işaretidir. Bizler Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğünü göreceğiz. Zafer kaçınılmazdır, o gün hakkıyla sevinebilmek için bugün Filistin’in yanında olmalıyız. Filolar yola çıktı, inşallah Gazze’ye ulaşıp ablukayı kıracaklar. Karadan, denizden, havadan mücadeleyi sürdüreceğiz ve özgür Kudüs’e ulaşacağız.
12 MADDELİK SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI
Kurultay’ın kapanışında iki günlük oturumların özeti mahiyetinde 12 maddeden oluşan bir sonuç bildirgesi de yayınlandı. Gazze meselesine özellikle dikkat çekilen bildiride, “Gazze’de yaşanan siyonist soykırım karşısında uluslararası güçlerin sessizliğinin, adalet ve barışa dair inancı zayıflatmadığı, aksine daha adil ve müreffeh bir dünya kurmanın mümkün olduğuna dair inanç dile getirilmiştir. Mazlumların kurtuluşu ve zulmün sona ermesi için tüm insanların sorumluluk alması gerektiğine vurgu yapılmıştır” denildi. Yeni şiar olan “Ahlak ve cesaret” ilkeleri ışığında yeni bir vizyon ortaya konulduğu belirtilerek, “İmam hatip okulları ve derneklerinin, geçmişten aldığı ilhamla geleceğe umut taşıyan bir gençlik inşa etme kararlılığı bir kez daha teyit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.