HABER 7 - ÖZEL
Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, 26 Haziran Perşembe günü akşamı Ülke TV 9. Spor ve Spor Ödülleri programı düzenlendi.
Bu programda ödül alan isimler arasında Wushu sporcusu Necmettin Erbakan Akyüz de vardı.
Akyüz'e plaketi, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman tarafından takdim edildi.
Genç sporcu, 25 Mayıs'ta Avrupa Şampiyonası'nda kazandığı altın madalyasını Nil Nehri'ne atmıştı.
Olayın arka planında Avrupa Wushu Kungfu Federasyonu'nun (Wushu Kungfu Federation of Europe – WKFE) Necmettin Erbakan Akyüz hakkında soruşturma açması vardı.
ŞAMPİYONLUĞU İPTAL EDİLDİ
Soruşturmanın gerekçesi, Akyüz'ün birincilik kürsüsünde Filistin bayrağını açması ve direnişin sembolü olan "dabke" dansını yapması vardı. Sosyal medyada viral olan bu görüntüler sonucu Avrupa Wushu Kungfu Federasyonu, kürsüde açılan Filistin bayrağını ve "dabke" dansını değerlerine aykırı buldu ve "şampiyonluğunu" iptal etti.
"BAŞKENTİ TAMAMIYLA KUDÜS OLAN FİLİSTİN'İN KURULMASINA DA VESİLE OLACAĞIZ"
Akyüz, bir diğer madalyasını da Fırat Nehri'ne atacağını Haber7 muhabiri ile paylaştı.
Ödül töreniyle ilgili görüşlerini aktaran milli sporcu, "Tabii ki hani bu ödülü dünyada kazanılabilecek en güzel makama erişmiş şehitlerimiz adına alıyorum deme cüretim yok ama tabii ki "Elhamdülillah Müslümanım" dediğimiz için bir sorumluluğumuz olan cihat vecibesini yerine getiren mücahitler adına alıyorum demek istiyorum ben. Allah'ın izniyle biz de bir Müslüman olarak bir erkek olarak cihat edeceğiz, mücadele edeceğiz. Sporun vermiş olduğu o mücadeleci ruhumuzla birlikte Allah'ın izniyle başkenti tamamıyla Kudüs olan Filistin'in kurulmasına da vesile olacağız ve oradaki sporcu kardeşlerimizle de ayrıca buluşacağız ve onlara bu ödülleri, asıl sahiplerine takdim edeceğiz inşallah." dedi.
"TABİİ Kİ TEHDİTLER GELDİ"
Bir sonraki madalyasını Fırat Nehri'ne atacağını belirten Akyüz, açıklamalarına şu ifadelerle devam etti:
"Tabii ki tehditler geldi, yani devletimiz sağ olsun bu konuları takip ediyorlar. Ama tabii ki tehditlere boyun eğmiyoruz. Biz yapacağımızı elbette ki yapacağız. Fırat Nehri'ne de atacağımı ifade ettim. Biz orada olacağız, yüreğiniz varsa korkak değilseniz buyurun siz de gelin. Vadettiğiniz toprakların en başında olacağız. Fırat Nehri'ni onlar kendilerine vadedilmiş topraklar olarak addediyorlar. Biz de diyoruz ki biz var olduğumuz sürece bu topraklar size yar olmayacak. Şu anda mevcut işgal ettiğiniz topraklar da size mezar olacak. Yakın zamanda Allah'ın izniyle de diğer madalyamı da Fırat Nehri'ne atacağım. Madalya baktığımızda bir demir parçası. Hiç önemli değil. Onların vermiş olduğu ne maddi ne manevi değer, hiçbir şekilde davamızdan zerre kadar kıymetli değil. O nedenle madalyayı atmamı ben büyük bir fedakarlık olarak görmüyorum. Benim bacağım boyundaki çocuklar, Filistinli Müslümanlar benim yapmış olduğum fedakarlığın milyarlarca katını yapıyorlar benimki bir kum tanesi bile kalmıyor neredeyse. Yalnızca Fırat Nehri'ne gidip madalyayı atmakla kalmayacağız. Dediğim gibi korkmuyorlarsa gelirler gelmezlerse biz onlara gideceğiz ve işgal ettikleri toprakları onlara mezar edeceğiz tüm dünyayı onlara dar edeceğiz."