Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, 26 Aralık 2024 tarihinde Meclis'te kabul edilen "Din özgürlüğü ve dini dernekler hakkında" düzenlemeleri içeren kanunu onayladı.
YÜZÜN GÖRÜNMESİNİ ENGELLEYEN TÜM KIYAFETLER YASAKLANDI
Kanuna göre iş ve resmi faaliyetlerle ilgili giysiler veya tıbbi nedenlerle yüzü örtenler hariç, yüzün görünmesini engelleyen tüm kıyafetlerin kamuya açık alanlarda giyilmesi yasaklandı.
Yasada özel olarak peçe ya da burka ifadelerine yer verilmezken, yasaya uymayanlara karşı ceza uygulanacak.
DİNİ TEBLİĞ DE YASAKLANDI
Yasa ile din adamlarının huzurevleri, engelli yaşam evleri, hapishaneler, cezaevleri ve askeri birliklerde inanç dayatması ve dini tören yapması, dini esaslara dayalı siyasi parti kurması, dini içerikli basılı, sesli ve görüntülü materyallerin kamusal alanlarda, devlet ve yerel yönetimlerde, kreş ve okullarda dağıtımı ve dini tebliğ yasaklandı.
CAPAROV TARTIŞMALI KANUNU ONAYLADI
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, "tartışmalı kanunu onayladığını" belirtti.
Caparov, "Kanunda tek bir tartışmalı nokta var. O da evden eve gezerek vaaz verme meselesi." dedi.
Ülkede dini cemaatlerin sayısında artışın kendilerini endişelendirdiğine işaret eden Caparov, toplumda tepki çeken tebliğ konusunu henüz tam anlamıyla halledemediklerini ifade etti.
Caparov, tebliğe karşı olmadıklarını ancak Kırgızistan Müftülüğü ve Ulema Meclisi tarafından "dine davet etmenin şartlarının" belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
'GELECEĞİMİZİ TEHDİT EDEN SON DERECE TEHLİKELİ BİR GİDİŞATTIR'
Son dönemde yanlış akımları teşvik eden radikal materyallerin ve kitapların dağıtımının daha sık görülmeye başlandığını belirten Caparov, "Halkımız 33 akıma bölünmüş durumda." dedi.
Caparov, ülkede 33 dini hareket bulunduğunu, bunlardan bir kısmının yargı kararıyla yasaklı olduğunu anımsatarak, "Sorun şu ki, bazı vicdansız örgütler, dini hareketlerini, vatandaşlarımızı gizlice yanlış akımlara çekmek için bir kılıf olarak kullanıyorlar. Bu, geleceğimizi tehdit eden son derece tehlikeli bir gidişattır." ifadelerini kullandı.