
Haber7 - ÖZEL / Yurdagül Atun
Güney Kıbrıs Rum kesimi, Kıbrıslı Türklere Kuzeydeki mülklerinin satışını yapmakla suçladığı kişilere baskılarını artırırken, Güneyde kalan Türk mallarının hukuksuz bir şekilde gasp edildiği ortaya çıktı.
Kıbrıs Türklerinin güneyde kalan mülkleri üzerinde keyfi/usulsüz kararlar alan Rum kesimi, ikiyüzlü siyasetine bir yenisini daha ekledi. Rum Yönetimi Kuzey’deki mülklerin satışını yapmakla suçladığı kişilere büyük yaptırımlar getirirken, “kamulaştırma” yöntemiyle Rumlaştırdığı mülklerin sahiplerine ödenemeyecek boyutta vergiler çıkararak yasal haklarından vazgeçmelerini sağladı. Bu yöntemle Lefkoşa’nın Rum kesimi, Baf, McKenzy’nin de içinde bulunduğu Larnaka kent merkezlerindeki yapılar ve Limasol Marinası gibi ekonomik değeri olan Türk mülklerine usülsüzce el konduğu tespit edildi.
TÜRK MÜLKLERİ GASP EDİLİYOR
Baf’taki büyük arazisi için başvuru yapan Kıbrıslı Türk’e arazinin kamulaştırıldığı ve bedelinin bankaya yatırıldığı söylendi. Gerçek değerinin çok altında kalan meblağı almak için bankaya giden mülk sahibine yüklü miktarda “emlak vergisi” çıkarıldı. Mülkün ederinden fazla olan vergiyi ödeyemeyen şahıs, mülkünden vazgeçti.
HAK SAHİPLERİ BORÇLU ÇIKARILIYOR
Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) eski Başkan Yardımcısı Romans Mapolar, Güneyde kamulaştırılan Türk taşınmaz mallarıiçin, “taşınmaz malın güncel piyasa değeri ile orantılı makul bir tazminatın ödenmesi kriteri”ne uyulmadığını ifade etti. Göstermelik tazminatlar ve ödenmemiş emlak vergileri öne sürülerek hak sahiplerinin borçlu çıkarılmaya başlandığına dikkat çeken Mapolar,“Güneyde Türk mallarına bir kuruş bile ödenmeden Türk mallarını Rumlaştırma tezgahı kurulmuştur.” dedi.
MAPOLAR: TÜRK MALLARI SAHİPLERİNE UYARI DAHİ YAPILMADAN KAMULAŞTIRILDI
TMK eski Başkan Yardımcısı Mapolar, Güneydeki taşınmaz mallarını terk etmek zorunda kalan eşdeğerden yararlanamamış olan Türklerin mallarına erişiminin yasaklandığını söyledi. Kişilerin ancak 1974’ten önce Kıbrıs’ı terk eden Türklerin, Rum tarafında kurulan Türk Malları Vasiliğinden izin almak koşuluyla evlerine geri dönebileceklerini veya satabileceklerini anımsatan Mapolar, 1974’ten sonra Kıbrıs’ı terk edenlere de AİHM‘in zorlamasıylabu hakkın tanındığını ifade etti. “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) bununla da yetinmemiş, konu malları icar ederek yıllarca kira almak yanında, mal sahiplerinden emlak vergisi de talep etmiştir. Türk mal sahiplerine usul gereği uyarıda dahi bulunmadan kamulaştırmalar yapılmıştır.” diyen Mapolar, kamulaştırılan taşınmaz malların tapusunun el değiştirmesi için, taşınmaz malın güncel piyasa değeri ile orantılı makul bir tazminatın ödenmesi kriterine uyulmadığını, göstermelik tazminatlar ve ödenmemiş emlak vergileri öne sürülerek hak sahiplerinin borçlu çıkarılmaya başlandığını belirtti.
“TÜRK MALLARINI RUMLAŞTIRMA TEZGAHI KURULDU”
Güneydeki Türk mallarına bir kuruş bile ödenmeden Rumlaştırma tezgahı kurulduğuna dikkat çeken Mapolar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eşdeğerden yararlanamayan bir avukat arkadaşımdan, Baf kasabasındaki denize bakan arazilerini kaybetmemek için binlerce Euro emlak vergisi ödemekte ne kadar zorlandığını dinlemiştim. Hal böyle iken, Kuzeyde çalışan iki yabancı emlakçı, savunma olanağı bulamadıkları için savcılığın yönlendirmesiyle aleyhlerindeki Rum mallarını yasa dışı sattıkları iddialarının bir kısmını kabul etmek zorunda kalmışlar ve hapse mahkum edilmişlerdir. Sanıkların savunma hakkı, sanıkların temel haklarındandır. Sanıkların yalnız kâğıt üzerinde kalmayan, fiilen savunma hakkı tanınmalıdır. Sanıkların savunma olanağını kullanabilecek durumda olmaları sağlanmalıdır. Gerçek bir savunmanın olmadığı yerde adil yargılanmadan bahsedilemez.”
“BİREYLERİ CEZALANDIRMAKLA KKTC'DEKİ MÜLKİYET DÜZENİNİ DEĞİŞTİRMEK MÜMKÜN DEĞİL”
“Kaldı ki; Rum Mahkemelerinin terkedilmiş mülkiyetle ilgili verdiği kararların Kuzeyde uygulanma olanağı yoktur. AİHM yetkili mahkeme olarak Taşınmaz Mal Komisyonu’nu tanımaktadır. Bireyleri cezalandırmakla KKTC’deki mülkiyet düzenini değiştirmek mümkün değildir.”
Mapolar’a 12 Nisan 2025’te gönderilen bir mesajda yazılanlar da Kıbrıslı Türklerin mallarının akılalmaz uygulamalarla, usulsüzce gasp edildiğini gözler önüne serdi:
“Geçen hafta Kıbrıs’ta idim, orada akrabalarım da bulunmakta. Bu ziyaretimde şöyle bir yoruma şahit oldum. Özellikle Rum kesiminde taşınmazı olan Türklerin, tabir caizse Rumların Ali-Cengiz oyunu ile malların üzerine konma hikayesini dinledim.
Benim bir akrabam Baf’lıdır. Kendisinin oldukça büyük bir arazisi bulunuyor. Benim arazimi verin diye başvuruda bulunmuş Rum tarafına. Hatta arazinin bir kısmı kamulaştırma işlemine maruz kalmış. Rumlar demiş ki, ‘tabi, siz bankaya gidip paranızı alın.’ Gerçekten de gidiyor bankaya kamulaştırma parası yatırılmış.Takdir ederseniz gerçek bedeli ile alakası olmayan komik rakam.
Parayı almak istediğinde de ‘ya arkadaş sen emlak vergisi ödememişsin git önce onu öde’ demişler. Tabi ki gidiyor ilgili belediyeye, emlak borcu kamulaştırmadan daha pahalı bir tutar. Gerçekten üzücü bir durum. Kıbrıs Türkümüz haklarını umarım Rumlara rağmen alabilirler.”
NELER OLMUŞTU?
Kıbrıs Rum Kesimi Yönetimi’nin KKTC’deki mülk satışlarına ilişkin başlattığı hukuki süreç insan hakları ve evrensel hukuk ilkelerini yerle bir etmenin yanında, tehlikeli bir hal aldı. Son günlerde art arda gelen tutuklamalar ve genişletilen soruşturmalar, KKTC inşaat sektöründen müteahhitlere, emlakçılardan alıcılara kadar geniş bir kesimi kapsamasının yanında, eşdeğer malı olan herkes suçlu ilan edildi.
Akan Kürşat’la başlayan, Simon Aykut’la gündemde yer bulan ve Alman, Macar vatandaşları kişilerin tutuklanmasıyla devam eden süreçte 13 kişiye daha suçlama getirildi.
Bu kişilerden 4’ünün eşdeğer mal sahibi (Rum mülkü karşılığında mal alıp satan),4’ünün Türk vatandaşı müteahhit (eşdeğer malı satın alıp üzerine inşaat yapan),5’inin yurtdışından gelip ev satın alanlar olduğu açıklanırken listedeki isimlerin çok fazla olduğu, şu anda inşaatı yapanlar, satışa aracılık edenler ve mülk alanlarında yargı tehdidiyle karşı karşıya kaldığı belirtildi.
KKTC’nin büyük inşaat firmalarından birinin sahibi Dubai’ye giriş yaptığı sırada ülkeye alınmamış, Kıbrıs Rum mallarına izinsiz inşaat yaptırdığı iddiasıyla Birleşik Arap Emirlikleri’ne girişi yasaklı kişiler listesine sokulduğu, bu listede emlak işiyle ilişkili bir çok Kıbrıslı Türk’ün olduğu iddia edilmişti.
Afik Grup Kurucu Başkanı Simon Mistriel Aykout, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) üzerinden İsrail’e giderken tutuklanmış, KKTC’deki Rum mallarını yağmalayarak yabancılara satmakla suçlanmıştı. Rum yönetimi aylardır cezaevinde tuttuğu Simon Aykut’a 124 dava açtı.Aykout’un davası 18 Ekim’de görüşülecek.
Ardından, KKTC’de yaşayan ve Rum mallarının satışıyla ilgili olarak ifade vermesi için Güney Kıbrıs’a çağrılan Alman vatandaşı Martin Josef Rikels’e tutuklama emri çıkarıldı. Ayrıca Alman vatandaşı Eva KounzelKKTC’de emlakçılık yaptığı gerekçesiyle tutuklandı.
Son olarak ise Kuzey’deki Kıbrıs Rum mallarının satışına karıştıkları gerekçesiyle tutuklanan İlona Lesko ve Melinda Ladanyi isimli iki Macar asıllı kadın cezaevine gönderildi. Ilona Lesko’ya 2,5 yıl, Melinda Ladanyi’yeise 15 ay hapis cezası verildi.