
Yeni tanıtılan İHA, son teknoloji özellikleriyle Alman basınında büyük yankı uyandırdı. Rusya'yı tehdit olarak gören Almanya, Rusya'nın elini Karadeniz'de zayıflatabilecek olan bu yeni nesil İHA’ya yoğun ilgi gösterdi. İnsansız silah sistemlerinin geleceğin savaş alanlarında oynayacağı önemli role dikkat çeken Alman basını, Talay’ı "büyük askeri potansiyele sahip yeni bir silah" olarak tanımladı.
ABD merkezli düşünce kuruluşu Center for a New American Security (CNAS) analisti Molly Cambell'in araştırmasına göre Türkiye, İHA'larının Ukrayna Savaşı sırasında gösterdiği savunma kabiliyetiyle dünyanın en büyük dron ihracatçısı haline geldi.
Alman Frankfurter Rundschau gazetesinin haberinde, "Türk savunma sanayisi, şimdi de (Rusya Devlet Başkanı) Vladimir Putin'in işgal güçlerini denizde zor duruma düşürecek yeni bir silahla sahneye çıkıyor" denilerek, Türkiye’nin NATO’da oynadığı kilit rol vurgulandı.
Gazete, ABD ve İsrail'in teknoloji transferinde çekinceli davranması sonucunda Türkiye'nin kendi sistemlerini geliştirmeye başladığını belirtti ve "Bugün Türk dronları Libya, Karabağ ve Ukrayna'daki başarılarıyla dünya çapında tanınıyor" ifadesini kullandı.
KARADENİZ'DE DENGELER DEĞİŞİYOR
Gazeteye göre, Talay'ın sahneye çıkması Rus donanmasının Karadeniz'deki gücünü zayıflayabilir. Talay, Türkiye'nin Bayraktar TB2 ve ANKA-3 gibi insansız silah sistemleri alanındaki başarısını bir adım öteye taşıdı. Gazetenin görüş aldığı savunma analistleri, Talay gibi radarlar tarafından tespit edilmesi zor, yüksek hızlı ve otonom silahların, gelecekteki çatışma senaryolarını kökten değiştirebileceğini bildirdi.
SU ÜSTÜNDE ALÇAKTAN UÇUYOR, RADARA YAKALANMIYOR!
Alman gazetesi T-Online da Talay'ın teknik özelliklerine yer verdiği haberinde, Talay'ın en dikkat çekici özelliğinin, "yer etkisi" (ground effect) adı verilen teknolojisiyle suyun sadece 30 santimetre üzerinde uçabilmesi olduğuna dikkat çekti. Bu manevra, Talay'ın görülmesini zorlaştırıyor ve radar sistemlerine yakalanma riskini azaltıyor.
Haberde altı çizilen bir diğer nokta ise Talay’ın alçaktan süratli taarruz ve "pop-up" manevrası olarak adlandırılan iki farklı saldırı modu olması. Alçaktan süratli taarruz modunda saatte 200km hıza ulaşabilen Talay, 300 km menzille 3 saat havada kalarak hedefleri imha ediyor. Talay, pop-up manevrasında ise hedefe yaklaştığında aniden yükselerek daha dik bir açıyla saldırıyı gerçekleştiriyor ve böylelikle hedefte daha yüksek bir tahribat oluşturuyor.
Toplam ağırlığı 60 kg olan İHA, taşıdığı 30 kg’lik patlayıcı yük kapasitesi ile önemli deniz hedeflerini vurmak için tasarlandı. Savunma uzmanları, Talay'ın Karadeniz'deki jeopolitik gerilimler göz önüne alındığında stratejik bir mesaj olduğunu belirtti.
KIYI GÜVENLİĞİNDE VAZGEÇİLMEZ OLABİLİR
Army Recognition dergisine konuşan uzmanlar ise Talay'ın, Avrupa'nın deniz savunmasındaki açığını kapatabileceğini söyledi. Talay'ın Baltık Denizi'ndeki ülkeler için de cazip bir savunma aracı olabileceğini belirtildi. Radar altında hareket edebilme yeteneği, Talay'ı kıyı güvenliğinde vazgeçilmez kılabilir.
Talay'ın seri üretimine 2026'da başlanması ve 2027'de Türk Deniz Kuvvetleri'ne teslim edilmesi planlanıyor.
Uzmanlar, dronun özellikle küçük ve orta boy gemilere ve limanlara karşı etkili olacağını vurguladı. İhracat potansiyeli de bulunan Talay özellikle uzun sahil şeridi olan ya da deniz sınırlarında gerilim yaşayan ülkelerin ilgisini çekebilir.