Demokrat Parti Genel Sekreteri ve Girne Milletvekili Serhat Akpınar, Ortadoğu’daki son gelişmelere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, bölgede yaşanan gerilimlerin siviller üzerindeki etkisine dikkat çekilerek, tüm taraflara sükunet ve diplomasi çağrısında bulunuldu.
“Güçler Savaşının Bedelini Siviller Ödüyor”
Akpınar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Ortadoğu’da yaşanan son gelişmeler, hepimize bir kez daha göstermiştir ki güçler savaşlarının gerçek bedelini her zaman siviller ödemektedir. İsrail’in başlattığı saldırılarla tırmanan ve ABD’nin İran nükleer tesislerine yönelik müdahalesiyle yeni bir boyut kazanan kriz, bölgesel barış umutlarını gölgelemektedir.”
“Kritik Gelişme: Can Kaybı Yaşanmadı”
Demokrat Parti Genel Sekreteri, İran’ın Katar’daki ABD üssüne yönelik füze saldırısına da değinerek, şu ifadeleri kullandı:
“İran’ın Katar’daki ABD üssüne yönelik füze saldırısı sonrası füzelerin insani hedeflere ulaşmadan etkisiz hale getirilmesi ve can kaybı yaşanmamış olması, tansiyonun daha da yükselmesinin önüne geçen kritik bir gelişme olmuştur.”
“Diplomasi Hâlâ Devrede”
Akpınar, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamasına da atıf yaptı:
“Bu süreçte eski ABD Başkanı Sayın Donald Trump’ın, ‘Dünyada barış zamanı. Tebrikler dünya, sıra barışta!’ sözleriyle yaptığı çağrı ve İran’a saldırı öncesinde bilgi verildiğini açıklaması, diplomatik iletişimin hâlâ devrede olduğunu göstermesi açısından dikkat çekicidir.”
“Masum Hayatlar Tehdit Altında”
Açıklamanın devamında ise şu değerlendirmelere yer verildi:
“Ancak tüm bu yaşananlar, bölgesel ya da küresel güçler arası gerilimin merkezinde masum hayatların tehdit altında olduğunu ve insanlığın her zamankinden daha fazla adalet, denge ve barışa ihtiyaç duyduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.”
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”
Serhat Akpınar, açıklamasının sonunda Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz sözünü hatırlatarak şunları kaydetti:
“Demokrat Parti olarak, bu karanlık tabloda sesimizi bir kez daha yükseltiyor ve diyoruz ki: Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz ifadesiyle; ‘Yurtta sulh, cihanda sulh.’
Kalıcı bir barışın ve uluslararası güvenliğin tesisi ancak hakça bir düzen, saygıya dayalı diplomasi ve evrensel hukuk ilkelerinin gözetilmesiyle mümkündür. Tüm tarafları sükunete, yapıcı diyaloglara ve Birleşmiş Milletler çatısı altında sürdürülebilir çözüm arayışlarına davet ediyoruz.
Barış, sadece bir politika tercihi değil; insanlığın ortak vicdani sorumluluğudur.”
