Hristos Hristofidis öyle bir konuşmuş ki, aslında farkında olmadan Ersin Tatar’ın politikasına methiye düzmüş. “İki devlet olursa Kıbrıs Cumhuriyeti biter” diyor. Yani adam, Tatar’ın durduğu yerin ne kadar doğru, ne kadar sağlam, ne kadar stratejik olduğunu kendi ağzıyla itiraf ediyor. Bir de kalkmış “ilerici Kıbrıslı Türkler” masalıyla bize aba altından sopa gösteriyor: “Aman ha, bu işbirlikçi tayfayı küstürmeyin, yoksa Türkiye’nin askeri gücünü görürsünüz” diyor. Kusura bakma Hristos efendi… Türkiye’nin askeri gücünü zaten gördünüz, görmeye de devam edeceksiniz. Ve evet, hâlâ çıkıp “Tatar ne yaptı?” diye soranlara cevabımız net: Adam, beş yıldır dimdik duruyor, KKTC’nin haklarını savunuyor, masada da sahada da geri adım atmıyor.
“Tatar ne yaptı?” diyenlere duyurulur: Rum’un kâbusu oldu! Hristos Hristofidis ağzındaki baklayı çıkardı: “İki devlet olursa Kıbrıs Cumhuriyeti biter.” Oh ne güzel! İşte Tatar’ın beş yılda yaptığı tam olarak bu. Rum’u uykusuz bıraktı, masada eğilmedi, sahada geri adım atmadı. Birileri hâlâ anlamıyor ama Rum anladı: Bu adam dik duruyor, KKTC’yi satmıyor. Daha ne yapsın, size çiçek mi göndersin?
Simdi birazda son zamalarda olanları yorumlayarak hatırlatalım...
Son yaşananlara bakınca anlıyorsun ki Enosis zihniyeti hâlâ dimdik ayakta, hâlâ aynı korkunç planlarla dolup taşıyor.
Hani şu Rum Kesimi’nin kendi milletvekili bile çıkmış, “Bu kadar faşist yaklaşmayın, korkutmayın” diye Kıbrıslı Türkleri –yani işbirlikçilerini– uyarıyor.
Nedeni mi? “Türkiye Cumhuriyeti askeri gücünden ve garantörlüğünden korkuyorlar ” Ve açık açık itiraf ediyorlar: “Şimdiye kadar nasıl kandırdıysak, aynı oyunu oynamaya devam edeceğiz.” Bravo!
Belli etme zihniyetini, niyetini diye de ekliyor.
Hâlâ anlamıyor musunuz? Ya da anlamamak için mi kendinizi kandırıyorsunuz? Gelin size
Muratağa’yı ve Sandallar’ı hatırlatayım; aynı olayın iki yüzü, aynı tarihî utanç! İki köy, iki toplu katliam, aynı acı, aynı insanlık suçları...
Kanlı Noel’den, Cengiz Topel’in şehit düşüşünden, daha nicelerinden haberiniz yok mu?
Onların derdi Kıbrıslı Türklerin hakları değil, bizimle kardeş olmak gibi bir dertleri zaten yok! Sadece kendi gelecekleri için –mış gibi yapıyorlar ama beceremiyorlar. Yine de hala federasyon, dönüşümlü başkanlık hayalleri kuranlar var. İnanın, size iki yıllık değil, bir aylık bile başkanlık vermezler. Bunu siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. Ama siz hâlâ bu yalanlara inanmıyormuş gibi yapıp, hem inanıyor hem de oynuyorsunuz. Kıbrıslı Türklerin, çocuklarımızın geleceğiyle açıkça oynuyorsunuz.
Yeter artık! Bu Rum’a olan platonik sevdanız, sizi değil, bu topraklarda yaşayan bizleri mahvediyor. Uyanın!
