
ABD Başkanı Donald Trump'ın diğer ülkelere yönelik tarifelerine tepkiler sürerken, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkelerinin maliye bakanları, "ticarette korumacı tutumun arttığı" uyarısında bulundu.
ABD Başkanı Trump'ın tarifeleri gündemdeki yerini korurken, Çin, Japonya ve Güney Kore'nin de dahil olduğu ASEAN+3 ülkelerinin maliye bakanları ortak bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, ticarette korumacı tutumun arttığı, bunun yatırım ve ekonomi gibi alanlarda küresel etkiler doğurabileceği ve ekonomik parçalanmaya neden olabileceği vurgulandı.
ASEAN+3 ülkelerinin kurallara dayalı serbest, adil ve şeffaf çok taraflı ticaret sistemine bağlılıklarını vurguladığı açıklamada, bölgede ekonomik istikrar için birlik ve işbirliğini artırma çağrısı yapıldı.
ÇİN'DEN ÇAĞRI
Çin ekonomi yönetiminin önde gelen isimleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın tarife politikası nedeniyle ticari gerilimler ve ekonomik belirsizliklerin arttığı bir dönemde, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkelerine işbirliğini derinleştirme çağrısında bulundu.
Çin Maliye Bakanı Lan Fo'an ve Merkez Bankası (PBoC) Başkanı Pan Gongsheng, İtalya'nın Milano kentinde düzenlenen ASEAN+3 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısına katıldı.
ASEAN üyesi 10 ülke ile Çin, Japonya ve Güney Kore temsilcilerini bir araya getiren toplantıda konuşan Maliye Bakanı Fan, Çin'in, makro politika koordinasyonunu güçlendirmek, ticaret ve yatırım bağlarını derinleştirmek, üretim ve tedarik zincirlerinin istikrarını sağlamak için bölgesel ortakları ile çalışmaya hazır olduğu mesajını verdi.
Fan, dünyada ekonomik alanında derin değişimlerin yaşandığı bu dönemde küreselleşmeye karşı bir dalganın geliştiği, tek taraflılığın ve korumacılığın yükselişte olduğu, istikrarsızlığın ve belirsizliğin arttığına dikkati çekti.
"CHİANG MAİ GİRİŞİMİ (CMI) GÜÇLENDİRİLMELİ"
Merkez Bankası Başkanı Pan da, konuşmasında, ASEAN+3 ülkelerinin 2000 yılında imzaladığı çok taraflı kur takası anlaşması olan Chiang Mai Girişiminin, bölgesel bir mali güvenlik ağı olarak güçlendirilmesinin gereğine işaret etti.
ABD doları dışında, Çin yuanı gibi serbest kullanılabilen para birimleriyle fonlanabilen hızlı bir finansman aracının oluşturulmasının CMI kapsamındaki kaynakları genişleteceğini ve bölgenin uluslararası para sisteminin çeşitlendirilmesi açısından çığır açıcı olacağını vurgulayan Pan, bölge ülkelerine ABD'nin tarife artışlarına karşı ortak tavır sergileme çağrısı yaptı.
Katılımcılar, CMI'nın Uluslararası Para Fonu (IMF) çerçevesinde kurumlaştırılarak daha fazla geliştirilmesi ve etkin hale getirilmesinde mutabakata vardı.
2000 yılında Dünya Bankası'nın Tayland'ın Chiang Mai şehrinde düzenlediği yıllık toplantısında bir araya gelen ASEAN+3 ülkeleri, Asya Finans Krizi sonrası kısa vadeli bölgesel likidite sorunlarını çözmek ve IMF'ye bağımlılıklarını azaltmak üzere çok taraflı kur takası anlaşması imzalanmıştı. 2010 yılında yürürlüğe giren anlaşmayla 120 milyar dolarlık bir finansman havuzu oluşturulmuş, bu miktar 2012'de 240 milyar dolara çıkarılmıştı.