Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde yayınladığı video mesajda CHP'ye arınma çağrısı yapmış ve partinin İmralı'ya temsilci göndermeme kararını sert şekilde eleştirmişti.
ÖZEL'DEN KILIÇDAROĞLU'NUN SÖZLERİNE İLK YANIT
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda Kılıçdaroğlu'nun 20 milyon izlenme alan videosundaki sözlerine ilk kez yanıt verdi. Siyasallaşmış yargının delilsiz iddianamesinin kıymetlendirilemeyeceğini belirten Özel "CHP, İmamoğlu'nun üzerine beton dökmez. Ben Kemal Bey'in bu açıklamasının parti tarihinde bir istisna olarak kalmasını ümit ediyorum. Kendisini kurultaya da davet edeceğim" dedi.
"ÖNCEKİ GENEL BAŞKANLARIN ELEŞTİRİ HAKKI VAR"
Özel'in Kılıçdaroğlu'nun sözlerine verdiği yanıtının tamamı şu şekilde; "CHP'de koltuk Atatürk'ten miras olduğu için hem genel başkana hem önceki genel başkanlara yaklaşımın çok özenli olması gerekiyor. Benim şöyle bir tutumum var: Önceki genel başkanların eleştiri hakkı var ama bizim mevcut genel başkan olarak onları eleştirme hakkımız yok. Vefa göstermeliyiz. Meseleye hep öyle yaklaştık. İki yıldır bunun dışında bir tavrımız olmadı. Bugün de bunu terk etme niyetinde değiliz.
"TEPKİLERİN ÖNÜNÜ ALMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ"
Tabii son açıklama parti tabanında ve CHP'ye umut bağlayanlarda ciddi bir tepkiye yol açtı. Bu tepkilerin önünü almakta güçlük çekiyoruz. CHP; çözüm süreci noktasında komisyon fikrinin sahibi, 29 maddelik bir demokratikleşme paketini masaya koydu. Kendisine yapılan bütün saldırılara rağmen, masadan kalkma yönündeki talepleri göğüsledi. İmralı'ya gitme noktasında da tavrını belirlemişken, bu tavrın eleştirilmesi ve partinin tarihini, vicdanını ve siyasi pozisyonunu ortak akılla belirlemişken buna çok kestirmeden bir tepki gösterilmesi partiyi çok üzdü.
Diğer taraftan; biz 19 Mart'ın gelişini çok önceden bir darbe mekaniği işliyor diye görmüştük. Eskiden siyasi görev yapmış birisi, özel görevle İstanbul'a gitti. Gittiği günden beri bir hazırlık yapıyordu. Hakimler, savcılar kararlarıyla konuşur. İktidar yanlısı gazeteye mülakat verecek kadar siyasallaşmış bir yargının yazdığı ve hiçbir somut delile dayandıramadığı bir iddianamenin kıymetlendirilmesi zaten kabul edilemez.
"İDDİANAMEYİ KIYMETLENDİRMENİN BİR ANLAMI YOK"
CHP geçmişte de benzer şeyler yaşadı, belediye başkanlarına saldırılar oldu, benzer iddialar oldu. Bugünkünü kanıt sayarsanız, kanıt sayılabilecek iddialar oldu. O gün yapmadığımızı, bugün 15.5 milyon kişinin cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Ekrem İmamoğlu'na yapacak; onu yalnızlaştıracak, kendi deyimiyle 'üzerine beton dökecek' bir işin içinde CHP olmaz. Halkın yüzde 65'i iddianamenin siyasi olduğunu düşünüyor. CHP tabanının yüzde 95'i bunu siyasi görüyor. Bu şartlar altında iktidar ve onun yargı kolları başkanı olarak nitelendirdiğim kişi çaresiz. Burada iddianameyi kıymetlendirmenin bir anlamı yok. Mazur görülebilecek bir tarafı yok. Görülmemiş bir dava üzerinden arkadaşlarımızı kamuoyu önünde tartışmanın anlamı yok.
"KEMAL BEY'İ KURULTAYA DA DAVET EDECEĞİM"
Bu iki açıdan mevcut genel başkan olarak zorlandığımı ifade etmeliyim. Ama sakinliğimizi, sağ duyumuzu korumak zorundayız. Sonuçta Kemal Bey'i de arayıp kurultaya davet edeceğim. Ben Kemal Bey'in bu açıklamasının parti tarihinde bir istisna olarak kalmasını ümit ediyorum. Bunun için üzerime düşen bir şey varsa yapacağım. Kendisini kurultaya da davet edeceğim."




