HABER7
Fetullahçı ihanet şebekesinin Türkiye’de hedef aldığı kurum ve kuruluşlara uyguladığı taciz-kaset şantajlarının kopyası Mossad tarafından uygulamaya konuldu.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçu soruşturmasını yürütürken eşi benzeri görülmemiş bir baskı ve tehdit dalgasıyla karşı karşıya kaldı. Soruşturmanın kritik evresinde, UCM Başsavcısının doğrudan İsrail istihbarat servisi Mossad tarafından hedef alındığı belirlendi.
14 GÜN SONRA DÜĞMEYE BASILDI
Middle East Eye’nin haberine göre, 2024 yılı boyunca Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmaya hazırlanan Başsavcı Khan, bu süreçte Lahey’de faal olan Mossad ajanlarının kendisi için “potansiyel tehdit oluşturduğuna” dair güvenlik brifingi aldı.
Bu uyarıdan kısa süre sonra Khan’a yönelik akıl almaz iftira kampanyası başlatıldı.
Başsavcı Khan, tutuklama emirlerinin duyurulmasından sadece iki hafta sonra, cinsel taciz iddialarıyla suçlanarak itibarsızlaştırılmaya çalışıldı.
TUTUKLAMAKTAN VAZGEÇMEZSEN YOK OLURSUN
Başsavcı Khan, tehdit ve iftira kampanyasına rağmen geri adım atmadı. Bunun üzerine baskılar giderek arttı.
Mayıs 2024’te, İngiliz-İsrailli avukat Nichola Kaufman aracılığıyla Khan’a açıkça tehdit mesajı iletildi: “Eğer tutuklama emirleri geri çekilmezse hem sen hem de mahkeme yok edileceksiniz.”
Hukukçu görünümlü Siyonist aparatı Kaufman’ın bariz tehdidinin, uluslararası mahkemenin bağımsızlığına gölge düşürmesinin yanı sıra, bir başsavcının şahsi güvenliğine yönelik eşi benzeri görülmemiş meydan okuma olarak kayıtlara geçmiş durumda.
FETÖ METODLARIYLA BİREBİR
Soruşturma kaynaklarına göre Mossad tarafından yürütülen bu operasyon, geçmişte Fetullahçı yapılanmanın Türkiye'deki güvenlik bürokrasisine, yargı kurumlarına ve siyasi kadrolara uyguladığı kaset şantajı ve itibarsızlaştırma kampanyalarının bir kopyası olarak nitelendiriliyor.
Tarihler 22 Ekim 2002’yi gösterdiğinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkında “terör örgütü kurmak” suçlamasıyla Ankara 2 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında savcı Nuh Mete Yüksel hakkında bel altı operasyonlarının düğmesine basılmıştı.
HSYK, duruşma gününde Nuh Mete Yüksel’i, hakkındaki cinsel taciz-tecavüz iddiaları nedeniyle 22 Ekim 2002'de görevden almıştı.
Nuh Mete Yüksel’e ait olduğu iddia edilen cinsel ilişki kaseti 3 Haziran 2002’de Çağdaş Eğitim Vakfı’nda (ÇEV) bulunmıştu. Vakfa FETÖ’cü polislerin sızdığı ortaya çıkmıştı.
FETÖ; Ergenekon, Balyoz, İzmir Askeri Casusluk, MHP kurmayları, CHP lideri Deniz Baykal ve 17-25 Aralık gibi yargı davalarında da benzer kumpaslara imza atmıştı.
