Akpınar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan vatandaşları ve yatırımcıları hedef alarak, emlak ve mülkiyet davaları üzerinden Avrupa Birliği ve INTERPOL nezdinde uluslararası tutuklama girişimlerinde bulunduğunu vurguladı. Bu girişimlerin yalnızca bireysel haklara değil, KKTC halkının ekonomik geleceğine ve siyasi varlığına da tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Bir televizyon programında yaptığı değerlendirmeye de değinen Akpınar, “Söz konusu tehditlere karşı KKTC makamlarının tüm güvenlik ve hukuki önlemleri değerlendirmesi gerektiğini belirttim. Sınır kapılarının bir güvenlik tedbiri olarak gündeme alınabileceğini ifade ettim” dedi. Ancak kapıların kapatılmasına ilişkin söyleminin, durumun ciddiyetini vurgulamak amacıyla yapıldığını belirten Akpınar, bu sözlerinin Güney’de çalışan emekçilere yönelik bir niyet veya çağrı olarak yorumlanmaması gerektiğinin altını çizdi.
Akpınar açıklamasında, Kıbrıs Türk halkının her bir bireyinin, ister Kuzey’de ister Güney’de yaşasın ya da çalışsın, kıymetli olduğunu belirterek, “Alın teriyle geçimini sağlayan emekçilerin mücadelesi, her zaman saygıyla karşıladığımız ve korunması gereken bir değerdir” ifadelerini kullandı. Karşılıklı huzurun kalıcı olmasını temenni ettiklerini belirten Akpınar, geçiş özgürlüğünü ve ortak yaşam değerlerini yok sayan bir düşüncelerinin olmadığını vurguladı.
Kıbrıs müzakere ve çözüm sürecinde her düzeyde iş birliğini savunduklarını belirten Akpınar, Demokrat Parti olarak halkın emeğine ve onurlu yaşam mücadelesine saygı duyduklarını kaydetti.
Genel Merkez önüne siyah çelenk bırakılmasını ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendiren Akpınar, “Siyaset kurumu halkı birleştirmek, haklarını korumak ve toplumsal huzuru tesis etmekle sorumludur. Bu bağlamda kutuplaşmayı değil, toplumsal dayanışmayı büyütmek zorundayız” ifadelerine yer verdi.
Demokrat Parti’nin her kesimle diyaloga açık olduğunu ifade eden Akpınar, Kıbrıs Türk halkının refahı için emek veren yurttaşların yanında olmaya ve haklarını savunmaya devam edeceklerini belirtti. Açıklama, “Kapılarımız, samimi diyalog ve ortak akıl için her zaman açıktır” sözleriyle son buldu.
