İsrail’in Gazzenin doğusundaki el-Tuffah mahallesine düzenlediği saldırı sonucu üç sağlık çalışanı ve 19 yaşındaki gazeteci Mümin Ebu el-Avf hayatını kaybetti. Öldürülen gazetecilerin sayısı 227’ye yükseldi.
Gazze Hükümet Medya Ofisi olaya ilişkin açıklamasında dünyadaki tüm basın kuruluşlarına çağrıda bulundu:
"Uluslararası toplumdan, uluslararası örgütlerden ve dünyanın bütün ülkelerinde gazetecilik ve medya faaliyeti yürüten kuruluşlardan İsrail'in suçlarını kınamaları, onu caydırmaya ve devam eden suçlarından dolayı uluslararası mahkemelerde yargılayarak İsrailli suçluları adalete teslim etmelerinin talep ediyoruz. Ayrıca, soykırım suçunun durdurulması, Gazze Şeridi'ndeki gazetecilerin ve medya çalışanlarının korunması ve onlara yönelik öldürme ve suikast suçunun durdurulması için ciddi ve etkili baskı uygulamaya çağırıyoruz."
GAZETECİLER İÇİN EN TEHLİKELİ ÜLKE
İsrail bölgedeki gazetecileri ve gazetecilerin ailelerini hedef almaya devam ediyor. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) gibi birçok kurum Gazze’deki gazeteci ölümleri karşısında endişelerini dile getirirken konuya dair bağımsız soruşturma çağrısında bulunmuştu.
İsrail makamlarından ise gazetecilere yönelik artan saldırılara dair yeni bir açıklama gelmedi. Bu durum, bölgede basın özgürlüğünün giderek daha fazla kısıtlandığı ve gazetecilerin çalışma koşullarının son derece zorlaştığı gerçeğini gözler önüne seriyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) 2024 yılına dair yayımladığı raporda “Filistin, gazeteciler için en tehlikeli ülke olup, son beş yılda diğer tüm ülkelerden daha fazla ölüm oranı kaydetmiştir” açıklamasını yapmıştı.
ULUSLARARASI HUKUK İHLALİ
Gazze’deki saldırıların, “basın özgürlüğüne ve gazetecilerin korunmasına doğrudan bir saldırı” olduğu sözü uluslararası kamuoyunda yaygınlaşırken, bu konudaki çağrılar yanıtsız kalıyor. Birçok ülke, insan hakları örgütü ve uluslararası medya kuruluşu, Gazze’de yaşanan trajediye dikkat çekerek, İsrail’e tepki gösteriyor. Basın mensuplarının hedef alınmasının uluslararası hukuk ihlali olduğu gündeme getiriliyor.
Gazze’de basın mensuplarının maruz kaldığı bu şiddet, sadece bölgedeki haber akışını değil, aynı zamanda dünya kamuoyunun doğru ve tarafsız bilgiye ulaşmasını da tehdit ediyor. Gazetecilerin görevlerini güvenle yapabilmesi için uluslararası toplumun daha somut ve etkili adımlar atması gerektiği çağrısı giderek güçleniyor.
