Lübnan'ın GKRY ile deniz yetki anlaşmasının Meclis onayına sunulmadan imzalanması tartışmalara yol açtı

Sınır meseleleri konusunda uzman ve akademisyen İsam Halife: "Çarşamba günü imzalanan anlaşma, Meclis'e sunulmadığı için anayasaya uygun değil" Hukuk uzmanı Avukat Ahmed Hasan: "Deniz sınırlarının belirlenmesine ilişkin anlaşma, Lübnan Meclisi'ne sunulup onaylanmadan hukuken yürürlüğe giremez"

 Lübnan'ın GKRY ile deniz yetki anlaşmasının Meclis onayına sunulmadan imzalanması tartışmalara yol açtı
28-11-2025 15:40
Google News

 Lübnan'ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) Sınırlandırma Anlaşması'nı Meclis onayına sunulmadan imzalaması hukuki tartışmalara yol açtı.

Lübnan ve GKRY'nin 18 yıldır bekleyen anlaşmayı 26 Kasım'da başkent Beyrut'taki Baabda Sarayı'nda düzenlenen törenle imzalaması eleştirilere ve bölgesel tepkilere neden oldu.

Beyrut, bu adımın münhasır ekonomik bölgedeki deniz işbirliğini ve doğal kaynakların araştırılmasını güçlendirmeyi amaçladığını savunurken, anlaşmanın Meclis onayına sunulmadan imzalanması ise anayasal çerçevesi ve meşruiyeti konusunda soru işaretlerine yol açtı.

Ayrıca Lübnan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Fayiz Rasamini'nin ülkesi adına anlaşmayı GKRY Lideri Nikos Hristodulidis ile imzalaması ise tartışılan konulardan biri oldu.

MEB Sınırlandırma Anlaşması'nın onay için Meclis'e sunulup sunulmayacağı henüz bilinmiyor.

AA muhabirine konuşan hukuk uzmanları, anlaşmanın bu şekliyle "anayasaya uygun olmadığını" ve devletin egemenliği ile güvenliğini ilgilendiren anlaşmalar kapsamında değerlendirildiği için "iptale tabi olabileceğini" belirtiyor.

- Milletvekilinden "anayasal ihlal" açıklaması

Lüblanlı Milletvekili George Okais, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımla, anlaşmanın imzalanma şekline itiraz eden ilk isimlerden oldu.

Okais, Lübnan Anayasası'nın 52. Maddesi'ne göre, devletin başka bir tarafla imzaladığı ve devletin mali yükümlülüklerini ilgilendiren herhangi bir anlaşmanın, "Meclis'in onayından geçmedikçe yürürlüğe giremeyeceğini" vurguladı.

Lübnan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Fayiz Rasamini'nin anlaşmayı, Meclis'e onay için sunulmadan imzalamasının "ciddi bir anayasa ihlali olduğunu ve ilgili yargı mercileri önünde iptale açık olduğunu" kaydetti.

- Milletvekilleri, anlaşmanın iptali için Anayasa Konseyi'ne başvurabilir

Sınır meseleleri uzmanı ve akademisyen Dr. İsam Halife, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anlaşmanın "Lübnan'a fayda sağlamadığını, aksine zarar verdiğini" söyledi.

Halife, anlaşmayla birlikte Lübnan'ın Doğu Akdeniz'deki alan kaybının 2 bin 643 ile 5 bin kilometrekareye çıkabileceğinin tahmin edildiğini belirtti.

Halife ayrıca Lübnan Anayasası'nın 52. Maddesi'nin "uluslararası anlaşmaların onay için Meclise sunulmasını zorunlu kıldığına" dikkati çekerek, özellikle maddenin 5. bendinin "anayasal usullere uyulması gerektiğini" vurguladığını aktardı.

"Çarşamba günü imzalanan anlaşma, Meclis'e sunulmadığı için anayasaya aykırıdır." diyen Halife, milletvekillerin Anayasa Konseyi'nde anlaşmanın iptali için itiraz edebileceğini dile getirdi.

- Suriye ile henüz sonuçlanmamış bir anlaşmazlık mevcut

Halife, GKRY ile anlaşma imzalanmadan önce, deniz yetki alanlarının belirlenmesinde Suriye ve Türkiye ile diyaloğun yapılması gerektiğine işaret etti.

Kuzeydeki sınırlandırmaya ilişkin olarak Halife, Lübnan ile GKRY'nn deniz sınırında 7. noktayı esas aldığını ancak Suriye'nin sınırı yalnızca 5. noktaya kadar kabul ettiğini söyledi.

Halife, bu durumun, 5. ile 7. noktalar arasındaki alanın statüsünün hala ihtilaflı olduğu ve üzerinde uzlaşmaya varılmadığı anlamına geldiğini kaydetti

- "Anlaşma, Lübnan Meclisi'ne sunulup onaylanmadan hukuken yürürlüğe giremez"

Hukuk uzmanı Ahmed Hasan, Rum tarafıyla imzalanan anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için Lübnan Meclis'inin onayının şart olduğunun altını çizdi.

"Deniz sınırlarının belirlenmesine ilişkin anlaşma, Lübnan Meclisi'ne sunulup onaylanmadan hukuken yürürlüğe giremez." değerlendirmesinde bulunan Hasan, Lübnan Anayasası'nın, Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere hiçbir tarafın Meclis'e başvurmadan uluslararası bir anlaşmayı "nihai ve bağlayıcı şekilde imzalamasına" izin vermediğine dikkati çekti.

Lübnan Anayasası'nın 52. Maddesi'ne işaret eden Hasan, devletin güvenliği, maliyesi ya da Lübnanlıların kamu ve özel haklarıyla ilgili anlaşmaların ancak Meclis'in onayından sonra imzalanabileceğini vurguladı.

Hukuk uzmanı Hasan, anayasa prosedürlerine aykırı anlaşmaların "iptale açık olduğunu" kaydetti.

- Türkiye ve KKTC anlaşmaya tepki gösterdi

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından Lübnan ile GKRY arasında imzalanan MEB Sınırlandırma Anlaşması'yla ilgili paylaşım yaptı.

Keçeli, Lübnan veya bölgedeki diğer kıyıdaş ülkelerin GKRY ile bu tür bir anlaşma imzalamasının, Kıbrıslı Türklerin Ada üzerindeki eşit hak ve çıkarlarını yakından ilgilendirdiğini vurgulayarak, "Türkiye, KKTC'yle birlikte, Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarını savunmaya devam edecektir." ifadesini kullandı.

Türkiye Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında şu ifadeler kullanıldı:

"KKTC'nin haklarının yok sayıldığı hiçbir anlaşmayı kabul etmemiz mümkün değildir. KKTC'nin haklarını görmezden gelen bu anlaşmanın aynı zamanda Lübnan halkının menfaatlerini de ihlal ettiğini değerlendiriyor, Lübnanlı muhataplarımıza denizcilik alanında işbirliğine hazır olduğumuzu ifade ediyoruz."

Dışişleri Bakanlığı da Lübnan ile GKRY arasında imzalanan MEB Sınırlandırma Anlaşması'na, "GKRY’nin Lübnan dahil üçüncü taraflarla yaptığı veya yapmayı sürdürdüğü tüm tek yanlı deniz yetki alanı düzenlemeleri KKTC açısından, daha önce yapılan benzer düzenlemeler gibi, yok hükmündedir." ifadeleriyle tepki gösterdi.

- Tartışmalı anlaşma 2007'den beri bekliyordu

Lübnan ve GKRY deniz yetki alanının belirlenmesi konusunda ilk olarak 2007'de mutabakata varmış ancak o dönem Lübnan Meclisi anlaşmayı kabul etmemişti.

Ekim 2022'de ise Lübnan Cumhurbaşkanlığı, GKRY ile tartışmalı deniz sınırı meselesinde bir formülde anlaşma sağlandığını duyurmuştu.

Lübnan basınında yer alan haberlere göre, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın 9 Temmuz'da GKRY'ye yaptığı ziyaretin ardından süreç hız kazandı. 11 Temmuz'da toplanan Bakanlar Kurulu, Lübnan ile GKRY arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi amacıyla teknik bir komite kurulmasını kararlaştırdı.

Eylül ayında ise iki taraftan heyetler bir araya gelerek, anlaşma taslağının son halini görüştü.

Lübnan'ın denizde, güneyde İsrail, kuzeyde Suriye ve batıda Kıbrıs Adası'yla sınırı bulunuyor.

Doğu Akdeniz'de zengin gaz ve petrol kaynaklarının olduğunun duyurulmasından sonra Lübnan, söz konusu 2 ülke ve GKRY ile dolaylı ya da doğrudan görüşme adımları atmıştı.

İsrail ve Lübnan, uzun süreli dolaylı müzakereler sonucunda deniz sınırı çizimi konusundaki anlaşmayı 2022'de imzalamıştı.

Lübnan hükümeti de 23 Ekim tarihli toplantısında, GKRY ile varılan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasını onaylamıştı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ARŞİV ARAMA